Kulübü yönetenler bol keseden harcadı, kulübün kaynaklarını har vurup harman savurdu bir gün bunların başımıza geleceğini tahmin edemediler.
Hiç sorumluluk hissetmediler.
Sonuçta; bırakıp gitmek, yaptıkları borçları unutmak en iyi yaptıkları şeydi.
Yaptıkları borçlara sahip çıkmadılar.
****
80 öncesi iyi kötü gelir gider dengesi tutturulmuştu.
Borçlar yönetilebilir durumdaydı.
80'li yıllardan sonra ürettiklerimii değerine satamadık.
Aldıklarımızı da değerinin çok üstünde aldık.
Kulübü yönetirken, komisyoncuların eline düştük.
Yüksek faizle borçlandık.
Futbolcu kaynaklarını kuruttuk, kulübün içini boşalttık.
****
O dönemlerde kulübün muhasebesi kara kaplı defterlerde tutulurdu.
Kulübün ne kadar parası var, ne kadar borcu var bazı yöneticiler dahil kimse bilmezdi.
Kara kaplıda yazılı olan ve kulübe aktarılan paraları biz başkan ve yöneticiler veriyor sanırdık.
****
Bu kulübün zarar etmesi ve borç batağına düymesinden dönemin başkan ve yöneticileri sorumlu.
Yapılacak şey belli.
Her başkan ve yönetici kendi döneminin borçlarını ödemeli.