Bir kesim var.
Adam ağzı ile kuş tutsa takdir etmiyor.
Ama; tenkit konusunda hiç ayarları yok!
Hertürlü provokasyana açıklar.
Aslı astarı olmayan bir söylenti bile onları harekete geçirmeye yetiyor.
Ellerinde pankartlar, ağızlarında bilinen sloganlar anında belediyenin kapısına dayanıyorlar.
****
O belediye binasında 24 yıldır yerinden oynatamadıkları bir belediye başkanı olması daha da hırslandırıyor.
"Tam kurtulduk, bu defa aday olmayacak!" diye düşünürlerken adaylığını duydular ve bir kez daha hayal kırıklığına uğradılar.
****
Hep aynı insanlar, aynı sivil toplum örgütleri, aynı 'istemezük' pankartları.
Bir ülkede insanlar bu kadar kutuplaşır mı?
Medya da ikiye ayrılmış.
Bir takım medya iktidarı destekliyor.
Herşey günlük güneşlik...
Diğer bir kısım medya da, muhalefetin yanında.
Karanlığa karşı mücadele ediyor.
****
Anekdot ülkenin içinde bulunduğu durumu çok güzel özetliyor.
“Bir kentte bir Belediye başkanı, kendisini bir kısım gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa yaranamıyordu. Basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.
Nihayet : 
-Öyle bir şey yapayım ki, mat olsunlar, diye düşündü ve ilan etti : 
-Pazar sabahı suyun üzerinden karşıya yürüyerek geçeceğim.  
Pazar sabahı tüm basın mensupları toplandılar orada. Başkan geldi ve elinde bastonuyla nehrin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. 
Fakat ertesi günü o gazetelerin manşeti şöyleydi.
"Başkan yüzme bilmiyor!"

***********

ŞİRKET OLAMADIK!... 

Kamu kurumlarının ve iş insanlarının yardım konusunda birinci şartı; Eskişehirspor'un şirketleşmesi.
Eskişehirspor bugüne kadar şirketleşmeyi başaramadı.
Arada şirketleşmenin lafını etti ama; bir adım dahi atmadı.
Bir şirket kurmak ne kadar zor olabilir?
****
Şimdi soruyu başka bir açıdan soralım.
"Diyelim ki; Eskişehirspor şirketleşti. Belediyeler, diğer kamu kurumları ve iş insanları yardımları nasıl yapacaklar?"
Yoksa; şirketleşin sözü sadece bir oyalama mı?
İşin aslı; bugüne kadar Eskişehirspor kamu kurumlarından o veya bu şekilde destek aldı.
****
Belediyeler şehirdeki pek çok reklam tabelasını ve akaryakıt istasyonlarını verdi.
Şirketleri aracılığı ile nakdi yardımlarda bulundu.
Eskişehirspor bunları çalıştırıp işletmek ve sürekli para kazanmak yerine anında nakde çevirdi.
****
Kulübü yönetenlerin çoğu iş insanıydı.
Ticaretin içinden geliyorlardı.
Ama; bu kaynakları işletmek yerine bir günde harcadılar.
Ne kadarı kayıt altına girdi, ne kadarı sümenin altında kaldı belli değil...
Şirketleşme yani kurumsallaşma işte bunun için önemli.