Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Çok önemli konulara değindik. Yılmaz Hoca da her sorduğumuz soruya dobra dobra cevap verdi…

ayakta

SAKARYA: Hocam, 23 yıldır başarılı bir şekilde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yapıyorsunuz. Bunun karşılığında da her seçimi alıyorsunuz… Biz diyoruz ki, bu geçen sürede, 5 dönem içinde birçok başarılı projelere imza attınız. Ancak bunların içinde ‘İyi ki yapmışım’ dediğiniz keyif aldığınız ilk üç projeniz nedir?

-BÜYÜKERŞEN: Gerek Akademi Başkanlığı ve Anadolu Üniversitesi Kurucu Rektörlüğü yaptığım dönemde, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra Eskişehir için birçok proje geliştirdim ve hayata geçirdim. En çok sevdiğiniz üçünü seçin deyince, sanki çocuklarım arasında seçim isteniyor gibi hissediyorum. Ancak burada, Eskişehirli hemşerilerimin yaşamlarına en çok dokunan, yaşam kalitelerini çok temelden etkileyen projeleri ele alabiliriz. Bunlardan biri Porsuk Islah ve Afetleri Önleme Projesidir... 
İkincisi, şehir içi toplu ulaşım alanında devrim olarak nitelendireceğim Tramvay Projesi…
Üçüncüsü de, şehre kazandırdığımız büyük ölçekli tematik parklar...
Tabi ki böyle bir sınıflandırma, diğer projelerimizin önemini azaltmaz. Bu projelere, göreve gelir gelmez başlamamız, 17 Ağustos Depremi nedeniyle bu süre biraz uzamış olmakla birlikte, böyle bir sıralamada onlara öncelik vermemizin ayrı bir nedenidir. Tabi bu arada kentimize bir milyondan fazla turistin ziyaret ettiği müzeleri, tiyatroları, senfoni orkestrası konserlerini, festivalleri de unutmamak gerekiyor…

SAKARYA:  Peki, ‘Yapamadım’ dediğiniz, ‘Keşke şunu da yapsaydım’ dediğiniz bir projeniz veya çalışmanız var mı?

-BÜYÜKERŞEN: Ne yazık ki var. Bunlardan biri çeşmelerden içme suyu lezzetinde su içme olanağına, bildiğiniz bir takım nedenler yüzünden, kavuşamamamız. Kendi imkanlarımızla yaptığımız Sarısungur ve Aşağı Ilıca göletlerindeki suyun şehre sağlıklı bir şekilde ulaştırılması, dönemin Meclis çoğunluğu elinde olan AKP grubu tarafından engellendi. Özellikle de Aşağı Ilıca Baraj ve Göletinin hem yapımı aşamasında karşımıza çıkarılan engeller, hem de suyu şehre getirecek isale hattı için almamız gereken borular için ayrılan ödeneğin AKP tarafından bütçeden çıkartılması projeyi hayata geçirmemizi engellemiştir…
İkincisi ise, bugün İş bankası Merkez Şubesinin bulunduğu yerden yani eski Halkevi binasından başlayıp Büyük Otel istikametine doğru gidecek olan ve içinde Bayatpazarı Projesini de barındıran projedir. Biliyorsunuz orası da, Tarihi Sit Alanı olduğu şeklindeki bir itiraz nedeniyle mahkeme tarafından durdurulmuştu. Çocukluğumdan beri hayallerimde, sonrasında ise aklımda olan Eskişehir'le ilgili onlarca hatta yüzlerce proje hep olmuştur zaten. Belki de bir insan hayatına sığamayacak kadar çok şey. Kimine sıra gelmedi, kimine bütçe ödeneği ayıramadık, kiminde de hukuki veya siyasi engellere takıldık…

hoca

SAKARYA: Bu süre içinde çok sayıda Vali ile çalıştınız. Bunların içinde ‘Başarılı’, ve ‘Başarısız’ olarak tanımlayacağınız isimler var mı?

-BÜYÜKERŞEN: Valiler şehirlerde devlet adına görev yapan, en büyük mülki amirlerdir. Ben bu şehirde görev yapan hiç bir valiyi, başarılı ya da başarısız olarak addetmem, öyle bir tanımlama yapmam. Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekiyor sanırım, bazı valilerle gerek devlet anlayışımız ve hayat görüşlerimiz, gerek çalışma prensiplerimiz çok iyi uyum sağladı, bazılarıyla sağlamadı. Ancak böyle bir uyum hiç kimseyi başarılı ya da başarısız yapmaz. Bu anlamda, çok uyumlu çalıştığım üç valiyi sorarsanız, Sayın Ali Fuat Güven, Sayın Sami sönmez ve Sayın Azmi Çelik'i sayabilirim...

SAKARYA: Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın arası pekiyi değil. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ne tavsiye ediyorsunuz?

-BÜYÜKERŞEN: Bazen insanlar kendi aile bireyleriyle bile farklı düşünebiliyor. Bu son derece normal ve hayatın gerçeklerinden biri… Önemli olan sürekli bir ayrışmaları gündeme getirmek değil, onları aşmaya çalışmak ve görevini en iyi şekilde yerine getirmektir. Sayın Ahmet Ataç da, Sayın Kazım Kurt da aralarında varsa kimi farklı düşünceleri Eskişehir'in ve Türkiye'nin çıkarlarının önüne koymayacak kadar bilgili, çalışkan ve bu şehri ve ülkeyi en az bizler kadar çok seven insanlardır.  Önümüzde 2023 genel, 2024 yılı yerel seçimleri var. Düşünmemiz gereken, hangi noktalarda ayrıştığımız değil, hangi noktalarda birleştiğimiz olmalıdır…

SAKARYA: Genel seçimlere 9 ay gibi bir süre kaldı. Sizce ne olur, bir değişim yaşanır mı?

-BÜYÜKERŞEN: Bence halk iktidar değişikliği istiyor. İstemekten de öte, ülkenin buna ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. İktidarda bir değişim olup olmayacağına da yine halk karar verecektir…

SAKARYA:Sizinle ilgili olarak ‘önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili olur, TBMM Başkanlığı yapar’ türünden yorumlar yapılıyor. Böyle bir düşünceniz var mı?

-BÜYÜKERŞEN: Nedense, her genel seçim ve yerel seçim döneminde, bu şehirdeki bazı kesimler benim geleceğimle ilgili kendi kafalarında bir takım senaryolar üretip, o senaryoları sanki ben söylemişim gibi bir algı yaratarak yayarlar. Ben bunlara alışığım ve neden böyle yaptıklarını çok iyi biliyorum. Hayatım boyunca neler yapmam gerektiğine hep kendim karar verdim. Kendi adıma, ailem adına, şehrim ve ülkem adına gereken en doğru kararı vereceğim. Kimse benim düşünceme ambargo koymaya kalkmasın... 

SAKARYA: Adınız Cumhurbaşkanı adayı olarak da geçiyor, bu konuda düşünceleriniz nedir?

-BÜYÜKERŞEN: Böylesine büyük ve onurlu bir görev için adımın geçmesi beni yalnızca mutlu eder. Bu, önceki dönemlerde de karşı karşıya kaldığım bir durum. Böyle bir görev için davet yapılmaz, çağrı yapılır ve öyle bir çağrıya uymak vatan görevidir. O nedenle kimsenin "evet" ya da "hayır" deme şansının olduğunu düşünmüyorum… 

SAKARYA: Ve tabi ki herkesin merak ettiği bir soru; Yılmaz Büyükerşen yeniden Büyükşehir’e aday olmayı düşünüyor mu?

-BÜYÜKERŞEN: Bekleyelim ve görelim. Bazı şeyleri bilmemek, bilmekten daha hayırlıdır.

****   ****   ****   ****   ****   ****   ****   

SAKARYA: Aşağıdaki önemli  isimlerle ilgili görüşlerinizi (Bir ya da iki kelimeyle) bizimle paylaşabilir misiniz?

Vali Erol Ayyıldız: Eskişehir'i ve bizleri tanımaya başladı...

AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı: Saygın ve bilge bir kişilik…

AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan: Siyaseti son zamanlarda öğrenmeye başladı…

AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay: Sert siyasetin nazik bir üyesi…

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Karınca gibi çalışkan milletvekilimiz…

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü: Liseden beri "siyasetçi olacağım" derdi. Azimli ve çalışkandır…

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu: Sağlıkla ilgili sorunları TBMM'ne en iyi taşıyan milletvekillerinden biri…

MHP Eskişehir Milletvekili Nurullah Sazak: Saygılı ve efendi biri…

AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan: Bilgi sahibi olmadan fikir yürütüyor...

CHP İl Başkanı Recep Taşel: Taş gibi bir başkan…

Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş: Stratejik hataları giderek azalıyor. Sanayi Odası Başkanlığında başarılı…

Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli: Sanayide eğitimin önemini çok iyi bilen iş insanı…

Ticaret Odası Başkanı Metin Güler: Soyadı gibi güler yüzlü bir başkan.

SAKARYA: Son olarak Eskişehir halkına vermek istediğiniz mesaj nedir?
 

-BÜYÜKERŞEN: Bu şehir ailemden sonra benim en değerli varlığım. Hep söyledim, hep de söylemeye devam edeceğim. Ben bu şehre aşığım. Yıllardır söylediğim bu cümleyi, son günlerde kullanan taklitçiler olsa da, ben bunu hayatım boyunca dilimden düşürmedim. Hem bu ülkeye, hem bu ülkeyi kuran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hem de yıllardır Eskişehir'e olan borcumu ödemeye çalışıyorum. Bunun hayatım boyunca bitmeyecek bir borç olduğunu bilsem de, ödemek için elimden geleni yapmaya devam edeceğim…
SAKARYA: Hocam bu güzel röportaj için çok teşekkür ediyoruz…

Editör: Sakarya Gazetesi