Bizde de su taşkınları yaşanırdı.
Taşkınların ilk adresi Porsuk Çayı seviyesinin altında kalan Çukurçarşı olurdu.
Bazen Sarısu taşar, bazen Porsuk.
Akar deresinin de taştığı olurdu.
Biz Vişnelik Mahallesi'nde bu su baskınlarından en çok etkilenen bölgelerden birisiydik.
****
50'li-60'lı yıllarda kerpiç evler çoğunluktaydı.
..Ve en küçük bir afette ve su baskınında zarar görüyor, yıkılıyordu.
Bu selzedeler için seylap evleri yapıldı.
Selden zarar görenler evlerini kaybedenler bu evlere yerleştirildi.
Küçük bahçeli evlerdi.
Bahçelievler Mahallesine adını verdi.
Seylap; sel suyu, taşkın, su baskını anlamına geliyor.
Eskişehir geçmişte de bugünlerde de sık sık su baskınları yaşıyor.
Sel özellikle ilçelerde etkili oluyor.
****
İçinden akarsu geçen şehirlerden birisi de Eskişehir.
Neyse ki; Porsuk Çayı zamanında ıslah edildi.
Risk azaltıldı.
Çok su baskını yaşadık ama; hiçbiri Karadeniz'deki sel felaketleri gibi değildi.
****
Bu arada Sarıcakaya'da Bela Çayı var.
Geçenlerde çay taştı.
Çevresinde ne varsa alıp götürdü.
Tarım alanları yok oldu.
Bela Çayının sağı solu tarım alanı, seralar ve çok sayıda yerleşim var.
Halk DSİ'ye sesleniyor.
"Bu çay ıslah edilmezse, şiddetli bir yağışta faleket kaçınılmaz olacaktır. Bizden uyarması..."