Son yapılan seçimler öncesinde yapılan bir saha çalışması var.
50 farklı ilçede 2500 seçmenle yapılan anket çalışmasında, sokakta CHP ve AKP'nin seçime yönelik faaliyetlerine rastlayıp rastlamadığı sorulmuş.
Seçmenin yüzde 26'sı CHP'nin ev veya esnaf ziyaretlerine denk geldiğini söylemiş.
Bu oran AK Parti için yüzde 38 olmuş.

***

Yine aynı süreçte, partilerin yardım faaliyetlerine denk gelme oranı ise CHP'nin yüzde 27, AKP'nin yüzde 45 olarak belirlenmiş.
Her ne kadar yardım faaliyetleri konusunda iktidar olanaklarının etkisi olsa da arada büyük fark var.

***

Aslına bakarsanız bu iki sonuç, CHP örgütlerinin etkinliklerini arttıramadığı ve seçmenle bağ kuramadığı bir durumu anlatıyor.

***

CHP'nin Eskişehir'de gerçek manada örgüt anlayışı hiç yaşam şansı bulamadı.
Bunun nedeni, partinin parti binasından çok belediyelerden ve belediye başkanlarının dizaynıyla yönetilmesiydi.

***

Görünen o ki, belediyelerin ve belediye başkanlarının aslında “örgüt” denemeyecek bir yapıyı “örgütmüş” gibi oluşturma alışkanlığından kaynaklanan yönetim anlayışı aynı şekilde sürdürülmek isteniyor.
“Partide dün Büyükerşen'in dediği oluyordu. Artık Büyükerşen yok. Bundan sonra Kazım Kurt'un dediği olur” deniliyor ya örneğin...
Bu öngörüler “Partide örgütün dediği olur” şekline dönüşmedikçe CHP'nin örgüt denilen yapıları gerçek “örgüt” hüviyetine sahip olamayacak sanki...

İKTİDAR ZEKÂSI BAKALIM KAÇ LİRA OLARAK BELİRLEYECEK?

“Asgari ücretin en az 30.000 TL olması gerektiğini düşünüyorum çünkü mevcut net 22.104 TL, yaşam maliyetlerini karşılamada yetersiz kalıyor.
TÜRK-İŞ verilerine göre tek bir çalışanın geçinme maliyeti 30.600 TL’ye kadar çıkabiliyor. Enflasyon hâlâ yüksek ve alım gücü eriyor; bu yüzden ücretin sadece ‘çok az artışla’ değil, gerçek bir geçim payı veren seviyeye çekilmesi önemli.
Ayrıca işveren maliyetleri de dikkate alınmalı; brüt ücretin yükselmesi, işvereni zora sokmadan dengeli politikalarla desteklenmeli.
Sosyal adalet açısından bakıldığında, insanların temel ihtiyaçlarını asgari ücretle sürdürebilmesi gerekiyor; bu da 30.000 TL civarında bir ücretle daha mümkün görünüyor.”

***

Asgari ücretin ne kadar olmasıyla ilgili her kafadan bir ses çıkınca bir de yapay zekâya danışalım istedik.
“Asgari ücret ne kadar olmalı ve neden?” sorusunu sorduk.
Yukarıdaki cevabı verdi.
Yapay zekâ bile asgari ücretin ülke şartlarında 30 bin lira olması gerektiğini söylüyor.
Bakalım iktidar zekâsı aynı asgari ücreti kaç lira olarak belirleyecek?

Asgari̇ Ücret-13

BU ELEŞTİRİ BANA ÇELİŞKİLİ GELDİ...

Belediye meclislerinde zaman zaman ilginç çelişkiler yaşanıyor.
Bunlardan biri de Büyükşehir Belediyesinin bütçesi ile ilgili yapılan oturumda, belediyenin bütçesine yönelik eleştiriler kısmında dikkatimizi çekti.

***

Başından beri CHP'li belediyelerin sosyal belediyecilik kapsamında yapmış olduğu sosyal yardım projelerini gereksiz ve abartılı bularak eleştiren AK Partili üyelerin, bütçe görüşmeleri sırasında “2026 bütçesinde sosyal yardımlara yeterli bütçe ayırmamışsınız” şeklindeki eleştirileri, sizi bilmem ama bana çok çelişkili geldi...

M E C L İ S-2

SIRADAN İNSANLARIN EN PARLAK DÖNEMİ...

Veterineri hastaneye başhekim yaptılar.
Bakan bacanağı olan imam, çalıştığı hastaneye müdür oldu.
Bakanın kardeşi Millî Eğitim’de genel müdür oldu.
Gassal, çalıştığı hastanenin müdürü oldu.
Bakan kardeşi büyükelçi atandı.
Hademe olarak çalışıyordu, şube müdürü yaptılar.
Bakanın hemşerisi bakan yardımcısı oldu.
KPSS birincisi atanamadı.
KPSS ikincisi mülakatta elendi.
KPSS’de 70 puanı bile alamayan atandı.
Rektör karısını dekan atadı.
Dekan kızını akademisyen yaptı.
Daha bu ve bunun gibi yüzlerce örnek yazmak mümkün.
Liyakatsizliğin dibe vurduğu günleri yaşadık adeta.
Aynı zamanda, sıradan insanların en parlak döneminin yaşandığına da şahit olduk...