Su yeryüzüne iner, yeryüzündeki tüm kiri, pisi temizler ve tertemiz bir şekilde
tekrar buharlaşarak gökyüzüne döner; döndüğü için rahmettir. Onun için bize
su ikram edildiğinde: “Su gibi aziz ol” deriz.
Su, ateş, toprak, hava: Bir çok büyük düşünürün çalışmalarına konu olan bu mistik
dörtlü birçok insan tarafından da merak edilmiştir. Konunun içine girdikçe insan daha
fazla kaybolduğunu hissedebiliyor. Yaşam kaynağımız olan su, soğuk havaya rağmen
Eldem Sanat Alanında yüzlerce kişi tarafından ziyaret edildi.
Miletli Thales, ‘her şeyin doğası sudur’ diyordu. Ona göre evrende gördüğümüz her
varlığın ana maddesi suydu.
Eldem Sanat Alanı, Dalyancı Konağında, uzun bir aradan sonra Esra Eldem
yönetiminde Melike Bayık’ın küratörlüğünü yaptığı “Su-suz Yaz” projesi ile
kapılarını sanat severlere açtı.
Basitçe tarif edecek olursak su: 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan meydana gelir.
Dünya yüzeyinin yüzde 80’i sudur. Dünyadaki tüm suların yüzde 97’si deniz ve
okyanuslardan oluşur. Dünyadaki donmuş haldeki su oranı yüzde 2'dir. Dünyadaki
tüm suların sadece yüzde 1'i içilebilir niteliktedir. Dünya'da 1,4 milyar km³ su olduğu
bilinmektedir
Sergi hakkında yorumda bulunmak istemiyorum. Nedeniyse sizleri yönlendirmek
istemiyorum. Gidin ve görün. Sizler de benim gibi içilebilir suların kullanılmasında
ki duyarsızlığımızı bu sergiyi gezerken bir daha farkedeceksiniz. İşte bu sergi bunu
fark etmemiz için oluşturulmuş dedim. Bu sergi; biz Türk toplumunun aziz olarak
nitelenen içme suyumuzun oluşmasında katkıda bulunan yağmura rahmet dediğimizi
hatırlattı biz gezenlere.