Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı?
Bilge kişi, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle
göstermek olduğunu biliyordu. Bu yüzden ders verdiği sınıfın tam karşısına geçti.
Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer
elinde bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde
bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi: ‘Elmayı vazodan çıkarmayı
başaran öğrenci, elmayı yiyebilir.’
İlk davrandı elmayı çok seven öğrenci elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı
yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu. ‘Elimi çıkaramıyorum!’ Dedi.
Bilge: “Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün
olmayacaktır,” dedi. Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda
zorunlu olarak bıraktı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu.
Bilge kişi; vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp
avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir
şeydi ki bu!
Bilge, ‘Fakat bu, göründüğü kadar basit değil,’ dedi. Elmayı havada tutuyordu
konuşurken: Bu dünyada bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir. Onu
bırakabilmek, iradesine sahip olabilenlerin işidir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunda seni
ulaşmak istediğin şeye ulaşmanı engellediğini görüyorsan, o zaman onu bırakın.
Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize
ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen. sonlandırın.
İşte, o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz. İşte o zaman ülkene hizmet etmiş,
vatandaşlık görevlerini yerine getirmiş olursunuz.