Anadolu'nun kalbinde yer alan Burdur, derin tarihi geçmişi ve zengin doğasıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve birçok kültüre beşiklik etmiştir. Batı Akdeniz Bölgesi'nin incisi olan bu şehir, "Göller, Güller ve Gönüller" şehri olarak anılan bir yerdir.

Burdur'un coğrafi konumu, tarih boyunca önemli bir kavşak noktası olmasını sağlamıştır. İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyük şehirlerin karayolu bağlantılarının kesiştiği bir noktada yer alması, bu şehre ayrı bir stratejik önem kazandırmıştır.

Burdur'un kökleri antik döneme, Pisidia adı verilen bölgeye kadar uzanır. Bu bölgenin Türklerle tanışması ise 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonradır. Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesiyle Burdur da Osmanlı topraklarına dahil olmuş ve bu büyük imparatorluğun bir parçası olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.

Antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgenin tarihine dair bulgular, Burdur'un ne kadar eski bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Prehistorik çağlara, yani taş devrine uzanan bu tarih, Hacılar ve Kuruçay'da yapılan kazılarla gün yüzüne çıkarılmıştır.

Roma Çağı'nda ise Pisidia, önemli bir medeniyet merkezi haline gelmiştir. Bu dönemin mimari izleri, bölgede hala korunmuş durumda ve tarih severler için büyük bir ilgi kaynağıdır.

Burdur, Osmanlı döneminde de önemini korumuş, birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. 1391'de Osmanlı topraklarına katılan Burdur, Cumhuriyet döneminde de il statüsüne kavuşmuştur.

Burdur’un eski adı neydi?

Burdur, Türkiye'nin güneybatısında yer alan tarihi zenginlikleriyle bilinen bir şehirdir. Ancak şehrin adının menşei hakkında birçok rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetler, tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan halk hikayeleriyle şekillenmiştir. İşte bu rivayetlerin bazıları ve onların olası gerçeklik payları:

Eski Yunan mitolojisine dayandırılan bu rivayette, tanrıların gazabına uğrayan kahraman Ulis'in, burada "Ezostas!" yani "Burada dur!" emriyle durduğu anlatılır. Ancak bu rivayetin tarihi bir dayanağı yoktur ve daha çok bir efsane olarak kabul edilir.

Bu ismin eski Rumcada "tarf taşı, taşlık yer" anlamına geldiği belirtilir. "Polydorion" isminin zamanla "Burdur" şekline dönüştüğü düşünülmektedir. Bu rivayetin, şehirdeki eski yerleşimlerin isimleriyle ilişkilendirilerek ortaya çıktığı düşünülebilir.

Burdur'un eski adının "Limobrama" olduğu ve bu ismin "göl kenti" anlamına gelen "Limonobria" kelimesinden türediği söylenir. Burdur'un bir göl kenti olmasından dolayı bu rivayetin bir dayanağı olabilir.

Bölgeye yerleşen Türkmen aşiretlerinin farklı hikayeleri mevcuttur. "Cennet buradadır", "Tirkemiş" ya da "Burada durulur" gibi ifadelerin, zamanla "Burdur" ismine dönüştüğü anlatılır. Bu tür rivayetler, genellikle halk arasında nesilden nesile aktarılan öykülerdir.

Osman Gazi veya Yavuz Sultan Selim gibi Osmanlı padişahlarının rüyaları veya komutanların söylemleri ile bağlantılı hikayeler de bulunmaktadır. Ancak bu rivayetlerin tarihi belgelerle doğrulanması zordur.

İstanbul'da minik seyircilerle buluştular! İstanbul'da minik seyircilerle buluştular!

Burdur kelimesinin, "bordür" kelimesinden geldiği iddiası, dilbilimsel bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Ancak bu ihtimal, dilbilgisi kurallarına tam olarak uymamaktadır.

Burdur isminin menşei hakkında birçok rivayet bulunsa da, bu rivayetlerin tarihi ve dilbilimsel bir temele oturtulması gerekmektedir. Ancak şehrin adının kesin kökenini belirlemek, mevcut belge ve bilgilerle zordur. Fakat bu rivayetler, Burdur'un zengin kültürünün ve tarihinin bir yansıması olarak kabul edilebilir.

Kaynak: Haber Merkezi