Atatürk'ü bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
O inanılmaz bir öngörü ile yıllar önce ülke dış politikasını “yurtta sulh, cihanda sulh” sözleri ile çizmişti.
Türkiye bu düsturile yıllarca sıfır sorun yaşadı komşuları ile.
Ancak; zamanla yurt dışı politikalarda sapmalar oldu.
..Ve komşularımızla sorunlar yaşamaya başladık.
..Ve bugünlere geldik.
Neredeyse Azerbaycan dışında sınır komşularmız arasında hiç dostumuz yok... 
****
Öğrencilik dönemimizde 10 Kasım matem günüydü.
Okuldaki Atatürk köşesinde sıra ile nöbet tutardık.
Sonrasında Atatürk'ü anmanın matem olmaması gerektiği fikri doğdu.
Matem havasından çıktık.
Dünü dünde bıraktık geleceğe bakmaya başladık.
****
Atatürk'ü anmak onun bize bıraktığı değerleri ve eserleri daha ileriye taşımak olduğunun farkına vardık.
O, gözlerini dünyaya yumduğu gün bizlere büyük bir miras ile birlikte görev ve sorumluluklar bıraktı.
Yapmamız gereken yas tutmak yerine yüzümüzü aydınlağa çevirerek bu ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak olacaktır...
****
Ne olursa olsun Atatürk'ten ayrılmayalım.
Cumhuriyetten ve ilkelerinden sapmayalım.
Onun öğrettiklerini unutmayalım.
Onun izinden gidelim.
Atatürk'le kalalım...

******

ATATÜRK'ÜN ARKADAŞI... 

Behiç Erkin İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris Büyükelçisiydi.
Ülkemizde Demiryollarının babası olarak bilinir.
Binlerce Türk Yahudi’sini canı pahasına Nazi soykırımından kurtarmıştır.
Atatürk’ün yakın arkadaşı, fikir danıştığı ender insanlardan birisidir.
Behiç Erkin 11 Kasım 1961'de vefat eder.
Mezarı vasiyeti üzerine demiryolunun merkezi olan Eskişehir'de Eskişehir'de üç yanından tren yolu geçen yol ayrımına gömülmüştür.
Ertuğrulgazi mahallesinde Enveriye tren istasyonun yanında inşa edilen bir anıt mezara defnedilir.
Behiç Erkin'i ölümünün 60. yılında bugün bir kez daha anacağız.
Behiç Erkin gibi değerlerin unutulmamasını ve bugün mezarı başında anılacağını umuyoruz...