AK Parti'de İl Başkanı Süleyman Reyhan, mahalli seçimlere iki ay kala görevden alındı.
Yerine, il yürütme kurulunda yer alan Gürhan Albayrak atandı.
Albayrak il başkanlığı görevine başladığında Odunpazarı İlçe Başkanı Ümit Sezer ve Tepebaşı İlçe Başkanı Emre Aydın'ın da değişmesini istedi.
Kendi ekibiyle seçim çalışmalarını sürdürmek istiyordu.
Ama genel merkez “Olmaz” dedi ve iki ilçe başkanı görevlerine devam etti.
***
Belediye seçiminin kaybedilmesinden sonra İl Başkanı ile iki ilçe başkanının arası daha da bozuldu.
Ümit Sezer ve Emre Aydın, il başkanının kendilerini itibarsızlaştırdığı gerekçesiyle istifalarını yazıp, genel merkezin yolunu tutu.
***
Genel merkezde, il ve bölgeden sorumlu koordinatör ve yöneticilerle görüşen iki ilçe başkanı “Bu şartlar altında görev yapamıyoruz. Partinin yaptığı programlar ve ziyaretleri basından öğreniyoruz” diyerek istifa dilekçelerini masalarının üzerine koysalar da, genel merkez yöneticilerinden “Siz Eskişehir'e dönün, biz gereği neyse yaparız” cevabını alarak Eskişehir'e döndüler.
***
Odunpazarı ilçe Başkanı Ümit Sezer ile Tepebaşı İlçe Başkanı Emre Aydın bir süre daha görevinde kaldı. Ta ki partinin bayramlaşma programına katılmayana kadar.
Sonuçta iki ilçe başkanının görevlerine son verildi.
***
AK Parti ayrılan iki ilçe başkanının yerine gelecek yeni ilçe başkanlarını belirlemek üzere bir temayül yoklaması gerçekleştirdi.
Temayülden çıkan isimler de mülakat için genel merkeze çağrıldı.
Bunun sonrasında genel merkez Odunpazarı İlçe Başkanlığına Engin Vural'ı, Tepebaşı İlçe Başkanlığına ise Muhammed Ali Kaya'yı atadı...
***
Doğrusu atanan her iki isim de beklenilmeyen sürpriz isimlerdi...
Zira...
Milletvekili Ayşen Gürcan iki ilçe başkanlığı için başka isimlerin atanmasını istiyordu.
İstediği isimler atanmayınca parti içinde “Ayşen Hanım gol yedi” yorumları bile yapılmıştı.
Milletvekili Nebi Hatipoğlu ise Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlıklarına Osman Yüksel ile Ahmet Sivri'nin atanmasını istiyordu.
Hatta her ikisiyle de konuşup ikna edemediğini belirterek “Bunun üzerine ben de çok üstüne düşmedim. Hangi isimlerin ilçe başkanı olması konusunda insiyatifi il başkanına bıraktım” diyerek, topu Gürhan Albayrak'a attığını söylüyordu.
***
İşin tuhaf tarafı, atanan ilçe başkanları, İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın istediği isimler de değildi.
Albayrak Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlığı için iki isim belirlemiş, bunu genel merkeze bildirmişti. Ama gelin görün ki bu iki isim genel merkezde yapılan mülakat sırasında çok kötü bir sınav vermiş, aşırı heyecandan isimlerini bile söylerken zorlanmışlardı.
Bunun üzerine mülakatı yapan genel merkez yöneticileri il başkanı Albayrak'a “Senin söylediğin bu isimlerde başkanlık yapacak kumaş yok” diyerek, adaylar arasında bulunan Mimar Engin Vural'ı Odunpazarı ilçe başkanlığına, Maden Mühendisi Muhammed Ali Kaya'yı da Tepebaşı ilçe Başkanlığına atadı...
***
Hal böyle olunca ne il başkanı ve milletvekilleri ilçe başkanları ile, ne de ilçe başkanları il başkanı ve vekillerle anlaşabildi.
Odunpazarı ilçe başkanı Engin Vural bir yıl içinde 3-4 kez yürütme kurulunu yeniledi. Yönetiminde görevden uzaklaştırdıkları da oldu istifa edenler de. Sıkıntılı ve sorunlu bir süreç yaşadı.
Tepebaşı ilçe başkanı Muhammed Ali Kaya, kasıtlı olarak çalıştırılmadığı gerekçesiyle daha birkaç ay önce, parti koordinatöründen vekillere, parti müfettişinden il başkanına kadar herkesi arayarak, hepsine verip veriştirdi.
***
Sonuç olarak, siyasetin “Nasıl geldiysen öyle gidersin” kuralı yine değişmedi.
İki ilçe başkanı, tıpkı yerlerine geldikleri iki isim gibi, (Her ne kadar üye sayısı yapamadıkları ileri sürülse de) üstelik aynı nedenle, yani “Görmezden geliniyoruz, çalıştırılmıyoruz, itibarsızlaştırılıyoruz” diyerek, il başkanı ve vekillerle anlaşamama yüzünden görevlerinden alındı.
***
Kısacası, AK Parti'de yaklaşık 1-1,5 yıl içinde, ilçe başkanlıklarında yaşanan tüm bu anlattığımız olayların nedeni, ilk düğmenin yanlış iliklenmesiyle başlayan bir sürecin sonucuydu.
Gelinen nokta aynı zamanda, AK Parti'nin içinin nasıl kaynadığının, partideki birlik-beraberlik ve huzur söylemlerinin de ne kadar boş olduğunun birer göstergesiydi...
***
Şimdi muhtemelen AK Parti'de aynı film bir kez daha tekrarlanacak.
Görevden alınan iki ilçe başkanının yerine gelecek isimler için önce göstermelik bir temayül yoklaması yapılacak, sonra birkaç isim mülakat için genel merkeze çağrılacak, bu arada il başkanı ayrı, milletvekilleri ayrı isimlerin ilçe başkanı olmasını isteyecek, genel merkez başka isimler atayacak ve biz atanan ilçe başkanlarının yine parti içinde il başkanı ve milletvekilleriyle çatışmalarına şahit olacağız.
Çünkü...
Yukarıda da söyledik ya; düğme yanlış iliklendi, ceketin düzgün durması mümkün değil...


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
HİKAYEDEN İŞLER...
Eski devir, iki arkadaşın yolu bir şehre düşmüş, bakmışlar, halkın gözü havada, bir şey bekliyorlar:
“Ne oluyor, ne bekliyorsunuz?”
“Kral öldü yenisini seçeceğiz! En yaşlı kargayı uçurduk, kimin kafasına pislerse, kral o olacak!”
***
Derken karga, ikisinden birinin kafasına pislemiş:
“Yaşasın kral!”
İki arkadaştan biri kral olmuş, diğeri de yola devam etmiş!
***
Aradan yıllar geçmiş, aklına kral olan arkadaşı gelmiş, o şehre varmış, kimi görse sormuş:
“Bizim kral nasıl?” diye...
Herkes küfrediyor, ölse de kurtulsak, diyor.
Eski arkadaş yeni krala sormuş:
“Yahu ne yapıyorsun, herkes canından bezmiş!”
“Az bile yapmışım, karga uçurup kafasına pisleteni kral yapanlara az bile!”
***
Hikayeye bakıp, kime ne göndermeye çalıştığımızı anlamaya falan çalışmayın.
Mutlaka hikaye ile yan yana getirdiğiniz birileri belki vardır…
Hikayenin gerçek olduğuna ilişkin belki düşünceleriniz de olabilir.
Fakat…
Bizim bu hikayeyi köşemize alma nedenimiz, “sayfamızda hikaye de olsun. Değişiklik olsun” düşüncesinden öteye değildir…
O yüzden…
Boşuna çaba harcamayın “Bu şimdi kime sallıyor şimdi?” diye…
Hikayeyi “Hikaye” gibi okuyup geçin işte…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,