Eskişehir'de zaman zaman, yönlendirici bir figürün, bir otorite rolü üstlenecek ismin olmayışından yakınılıyor.
Sonrasında da şehirde yapılmayan ve yerine getirilemeyen her ihtiyacın suçu bu olmayan figürün sırtına yüklenerek “Şehrin abisi yok abisi.” diye çıkılıyor işin içinden.

***

Geçenlerde AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak da oluşturdukları Eskişehir Konseyi’ne neden ihtiyaç duyulduğunu anlatırken, “Şehre önderlik edecek insan yok. Şehrin abisi yok. Eskişehir Konseyi işte bu ihtiyaçtan doğdu.” benzeri bir açıklama yapmış.

***

Demek ki abi eksikliği hissedenlerin söylediklerine bakılırsa, şehrin sahiden de bir abisi falan olsa, Eskişehir zannedersiniz ki bugün yaşadığı sorunların hiçbirini yaşamayacak!
Zira...
Abi bir talimatıyla sorunların tümünü çözecek, bir talimatıyla şehrin ihtiyaçlarının anında karşılanmasını sağlayacak!
Artık nasıl bir kudrete sahipse bu abi, şehri yönetenler bu abinin önünde el pençe divan durup emir ve talimatlarını bekleyecek!

***

Aslında “yok” diye yakınılan “şehrin abisi” dedikleri, bir şehir için varlığı yokluğundan daha büyük zararlara yol açacak bir figürden ibaret aslında.
Nedense “Şehrin abisi yok.” diyenler, tek bir ismin varlığının toplumun farklı görüşlerini, katmanlarını ve çoğunluğun düşüncelerini görmezden gelebileceğini; o abinin hatasının tüm şehri olumsuz etkileyebileceğini düşünmüyor.

***

Nedense “Bu şehre abi lazım.” diyenlerin, “Bu şehre yerel halkın karar alma süreçlerine katılması lazım.” demeye dili bir türlü varmıyor.
O yüzden...
Şehrin “abi”den çok, şehirde yaşayan toplum kesimlerinin ortak istek ve düşüncelerinin devrede olduğu katılımcı bir sisteme ihtiyacı var sanki.

Ş E H İ R

MARKET RAFLARINDA GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM!

Bir marketin raflarında, üzerinde Eskişehirspor ambleminin olduğu bakliyat ürünlerini gördüm.
Şaşırdım haliyle...

***

Elime alıp incelediğimde; pirinç ve mercimek gibi bakliyat ürünlerinin, Yayla Gıda tarafından Eskişehirliler ve Eskişehirspor sevenleri için özel üretildiği yazıyordu.

***

Bugüne kadar görmemiştim.
Söz konusu firmanın Eskişehirspor için özel ambalaj tasarlayarak, Eskişehir'deki marketlere bu ürünleri dağıttığına dair bir haber de okumamıştım.

***

Belki de ben atladım bilemiyorum ama rafta Es-Es amblemli ürünleri görünce şaşırdım ve sevindim.

***

Üzüldüğüm nokta ise, Es-Es amblemli ürünlerin alıcısı pek olmasa gerek; indirime girdiği ve diğer muadili ürünlere göre fiyatının neredeyse yarıya düşürülmüş olmasıydı...

İSMET SÜDER'DEN “AH BE”Lİ GÖNDERMELER...

İsmet Süder, Cumhuriyet Halk Partisi önceki dönem il başkanlığı yapmış, partinin tanınan, sayılan ve sevilen isimlerinden.
Geçtiğimiz pazar günü yapılan CHP İl Kongresi’nde hem duygu yüklü bir konuşma yapan, hem de konuşmasında CHP’ye sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e; ayrıca kurultay delegelerinin blok listeyle seçilmesi konusunda İl Başkanı Talat Yalaz’a “Ah be”li göndermede bulunmuş...

***

İşte İsmet Süder’in sosyal medya hesabı üzerinden, son derece uygun bir dille ama birilerinin de söylemesi gereken o “Ah be”li göndermeler:

***

Yılmaz Büyükerşen’e:
“Ah be Yılmaz Hocam… İl kongresinde yapmış olduğun duygu yüklü konuşmayı ve özellikle CHP ve Altı Ok’la ilgili sözlerini, Ecevit öldükten sonra CHP’ye geçip söyleseydin çok şey değişirdi.
Ecevit de DSP’yi kurup CHP’yi kadük bırakınca hep iktidara uzaktan bakar olduk. Artık ağlamanın faydası yok. Bundan sonra hata yapılmasın.”

***

İl Başkanı Talat Yalaz’a:
“Ah be Talat Yalaz kardeşim…
Ne güzel, alışılmışın dışında tek adaylı bir il kongresiyle görev tazeledin. İlk seçildiğinde seni tanımıyorduk, Ahmet Ataç’ın referansı ile destek verdik.
İkinci döneminde enerjin, çalışkanlığın, halka ve partililere dokunarak bileğinin hakkıyla yeniden il başkanı seçildin. Tebrik ederiz.
CHP’nin yumuşak karnı ön seçimdir. Belediye meclisinde ön seçim gibi bir uygulama yaptınız, eyvallah.
Tek adaylı bu kongrede hiç olmazsa kurultay delegesi seçimini blok liste yapmasaydınız. Belediye başkanlarına itirazımız yok ama onların grup başkanları olan ilçe başkanlarına ayıp olmadı mı?
Anahtar liste yapar, en fazla birkaç fire ile yine istediklerinizi kurultaya götürürdünüz. Güzel başlangıcınızı ön seçimle süsleyebilirdiniz. Hem de örgütün gönlünü alabilirdiniz.”

İsmet Süder-2