CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Bayrampaşa'da yaptığı mitingde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a seslenerek "AK Parti, kuruluş yıldönümü hediyen geliyor, yarın 12'yi bekle. Tayyip Bey, hani 'turpun büyüğü heybede' diyorsun ya, heybede tutmayacağım, yarın 12'yi bekle. Siz hani bizden yarın belediye başkanı çalacaksınız ya, yarın öğlen 12'de göreceğiz bakalım yüzünüz kaça çalacak, ne çalacak göreceğiz. Yarın 12'de göreceğiz bakalım, ak tarafı da karar tarafı da. Hodri meydan!" demişti.

Söz konusu iddiaların HSK'ya bir dosya olarak iletildiğini belirten Özgür Özel, eski AK Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci’nin Silivri’de tutuklu olan iş insanı Murat Kapki’ye giderek 1,5 sayfalık sözde itirafçı ifadesini önüne koyduğunu, bunu imzalaması ve 2 milyon dolar vermesi halinde tahliye olacağını söylediğini açıkladı. Özel, Kapki’nin buna ilişkin savcılığa yaptığı suç duyurusu dilekçesini de paylaştı.

Özgür Özel'in CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısı başladı.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

CHP Tekirdağ Milletvekili Aygun’dan kuraklık için yasa teklifi
CHP Tekirdağ Milletvekili Aygun’dan kuraklık için yasa teklifi
İçeriği Görüntüle

Özeli "9 Ekim'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi bir makama atama yaptılar. Önceki başsavcının hukukun dışına çıkmama itirazından sonra, hukukun sürekli dışına çıkan, bütün sıkıntılı siyasi kararları vermiş olan kişi ödüllendirilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. Biz gelecekte olan süreci geleceğin cumhurbaşkanına darbe girişimi olarak 19 Mart'tan bir ay önce nitelemiştik.

19 Mart günü darbenin bildirisini yayınladılar bildirinin ana manşeti "İmamoğlu 560 milyar lira yolsuzluk yaptı" idi. O günden sonra bulduk dedikleri, dev kasalar dedikleri, 560 milyar dedikleri paranın İBB'nin 6 yıllık bütçesinden fazla olduğu ortaya çıktı. 1 TL'sini ispatlayamadılar. Ardından her gün bir yeni haber. İmamoğlu'nun lüks araçları, ertesi gün o araçların MHP'ye ait olduğu ortaya çıktı" dedi.

Özel'in iddiasına göre;

TRT'de görüntü, Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin kasasından dolar çıktı deniyor, polis tutanağında sadece mühür çıktı deniyor. TRT'yi arıyorsun stok görüntü deniyor.

Boş dosyayı doldurmak için gizli tanıklar kullandılar. Ladin'e Çınar'a Meşe'ye iftirayı attırdılar, bir tane şey bulamadılar.

Sonra bir kişiye bir avukat zorunluluğu, yasal değil ama yasak. Yüzlerce itiraf beyanı var. "Gördüm" bile yok. Her önüne gelene bir iftira attırdılar.

Bir tane savcı 80 yıllık maaşıyla alabileceği yatı, alıcı gözle gezebiliyor. Boğaz'da kendisine tahsis edilmiş yalı sadece tadilatına 56 milyon TL verebiliyor.

AK Toroslar çetesiyle ilgili elimizdeki bütün bilgileri derledik,15 gün önce HSK'ya başvurduk. Bunları anlattığım AK Partililer "Çok vahim, biz de onaylamıyoruz" diyor. Ama bunların bedelini, eşiyle ailesiyle ödeyenler var. Bu işi AK Partililer bilmiyorsa, bunlar yalansa, bundan şüphelenmiyorsanız, ben namussuzum.

Hepiniz biliyorsunuz ki, Çağlayan'da borsa var. İBB'nin borsası var. Uyuşturucu şebekesinin bile borsası var. Tuz kokmadı, balçık oldu tuz. Lağım patladı. Eğer bugün Çağlayan'da bir ucu maddiyata dayalı işler yok diyorsanız kapatın televizyonu bundan sonrasını izlemeyin. Adalet Bakanı, kapatamazsın televizyonu. Biliyorsun doğru olduğu. Sağda solda, "Ben de Akın'dan şikayetçiyim" demekle olmuyor bu iş. Hemen nasıl oluyorsa o eve gittiler. O evde aradıkları kişiyi bulamadılar, annesini götürdüler. Savcı demiş ki, evde yoksa annesini götürmüşler. Avukat gelince "Sen nasıl rehin tutarsın" diye, anneyi saldılar. Oğlan kendi ayağıyla geldi. O işlemler bitti, gittik HSK'ya başvurumuzu yaptık.

Müteahhitlerin önemli bir kısmına gözaltına gözaltı yapıyorlar, sonra itirafçı yapıp serbest bırakıyorlar. Soruşturma gizli, yani savcı biliyor o eve gittiğinde, evde ne bulduğunu. Yeni Şafak'a soruşturma açılıp gizlilik olan "soruşturmada sen nasıl buldun" denilmeli.

Şimdi buradan iddia ediyorum ki, hatta diliyorum ki İBB'de 90 bin kişi çalışıyor arkadaşlar. Avrupa'da bir devlet olur. Burayla çalışan müteahhitlerin önemli bir kısmına biliyorsunuz gözaltı yapıyorlar. Sonra itirafçı yapıyorlar, çıkıyorlar. Bu müteahhitlerin başına gelenler, yani 'doğru' avukatın ona gitmesi ve nasıl ifade vereceğini söylemesi normal bir şey gibi gelmeye başladı kulağa.

Örneğin geçen hafta yaşananlardan sonra Yener Toruner... Mehmet Yıldırım kendisine gelmiş, kendisiyle konuşmuş. Kızının düğünüyle ilgili konuşmuş. 'Oğlun İBB'de çalışıyor ona da yazık olacak' demiş. Kişi 'Onu yapamam, bunu yapamam' demiş. 'Savcının haberi var' demiş. Yener Toruner, bunların hepsini bir suç duyurusu olarak bize verdi. Biz de HSK'ya verdik.

Buradan somut olay... Sadece savcının bilmesi gereken bir şeyi avukat bilince Yener Toruner'e gidip diyor ki 'Fatih Keleş'e...' Konuşmayınca bin bir türlü şey yaptıkları Fatih Keleş'e... 'Fatih Keleş'in kardeşine sarı bir zarfta küçük bir para verdim. Bunu söyle bari' diyor. Arama tutanağında şu var. Adamın evinde 15 bin dolar bulunmuş... Arama günü kaç gün önce. Bunu iftiracıya 'Bunu sen vermişsin gibi' söyle. Şimdi geldik AK Parti'nin doğum günü hediyesine. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi'nin... Kurumsal olarak sıyrılma şansları var ama nerede cesaret" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi