Kırşehir efsanesi: Karakurt kaplıcası

Efsaneye göre, Kırşehir Beyi'nin oğlu bir zamanlar çaresiz bir hastalığa yakalanmıştır. Hastalık o kadar şiddetliydi ki, doktorların çabalarına rağmen bir iyileşme sağlanamamıştır. Bey, umutsuzluğa kapılarak çocuğunu Emirburnu Dağı'nın eteklerine bırakma kararı almıştır. Bu vahim durumu gözler önüne seren bey, "Bari gözümün önünde öleceğine, bir dağa bırakın orada ölsün. Göz görmeyince gönül katlanır" demiştir.

Indir 2024 02 14T171428.087

Çaresiz bir şekilde dağın eteklerine bırakılan çocuk, beklenmedik bir mucizeyle karşılaşmıştır. Zamanla, çocuğun karşısına zayıf, tüyleri dökülmüş, akıntılarla kaplı bir kurt çıkmıştır. Bu kurt, dağın eteğindeki bataklığa sürünerek girmiş, çamur içinde kendisini temizlemiş ve bir süre sonra sağlığına kavuşmuştur. Gözlerden uzaklaşan kurt, canlı ve sağlıklı bir şekilde ayrılmıştır.

Çocuk, bu olayı izleyerek kendi şifa yolunu bulmaya karar vermiştir. Sürünerek bataklığa giren çocuk, çamurları yüzüne ve gözüne sürmüş, bataklıktaki sulardan içmiştir. İlginç bir şekilde, çocuğun vücudunda bir canlılık hissedilmeye başlamış, birkaç gün içinde iyileşmiş ve Kırşehir'e dönmüştür. Babasının kapısını çalan çocuk, iyileşme sürecini anlatarak, yaşadığı mucizeyi paylaşmıştır.

Bey, olayı duyduktan sonra, bataklığı bir kaplıca haline getirmeye karar vermiş ve üzerine bir kubbe ile bir mescit inşa ettirmiştir. Bu özel yerin adını "Karakurt Kaplıcası" koymuş ve halka hizmete açmıştır. Bugün, Karakurt Kaplıcası, sağlık arayanların uğrak noktası haline gelmiş, efsanevi öyküsüyle birlikte ziyaretçilerine huzur ve şifa sunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi