Kıbrıs'ta 1964 yılında Rum ve Yunan birliklerinin Türk köylerine yönelik saldırıları artarken, stratejik öneme sahip Erenköy bölgesi günlerce ağır kuşatma altında kaldı. Türkiye'den gizlice gelen, aralarında doktor, mühendis ve hukukçu adayı yüzlerce Kıbrıslı üniversite öğrencisinin savunduğu bölgede, sayı ve teçhizat bakımından üstün düşman güçlerine karşı büyük bir direniş sergilendi. O öğrencilerden biri olan Kıbrıs gazisi Ahmet Yıldırım, "Komutansız, az silahla, kuşatma altında günlerce dayandık. Ölümü kabullenmiştik. Türkiye'den uçaklar geldiğinde yeniden doğmuş gibiydik" sözleriyle tarihe geçen direnişi anlattı.
KIBRIS GAZİSİ AHMET YILDIRIM ANLATTI
21-27 Aralık'ın Şehitler Haftası olduğunu ifade eden Yıldırım, "İlk önce Aralık ayında Lefkoşa'nın Tahkale bölgesinde 3 Türk'ün öldürülmesiyle başlar" dedi. Bu olaydan 3-4 gün sonra doktor binbaşının hanımının ve çocuklarının Lefkoşa'nın Kumsal bölgesinde katliam olayları ile devam ettiğini kaydeden Yıldırım, "Bizler Türkiye'nin büyük şehirlerinde, Ankara, İstanbul, Eskişehir gibi büyükşehirlerin üniversitelerinde okuyan gençler, doğru düzgün haber alamıyoruz, tedirgin oluyoruz ve Kıbrıs'a gelmek istiyoruz. Halkı galeyana getirmek için mitingler yapıyoruz. Daha sonra bizi bir haftalık 2 haftalık eğitim kamplarına alıyorlar bizler 31 Mart 1964'te Erenköy'e çıkmaya başlarız" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, 6 ay içinde 535 üniversiteli gencin Erenköy'e ulaştığını kaydeden Yılmaz, yaşananları duygu dolu gözlerle anlatırken, Türkiye'den hiçbir komutanın başlarında bulunmadığını, 31 Temmuz'da en son 60 kişilik öğrenci grubunun geldiğini sözlerine ekledi.
"Çanakkale'yi örnek alarak Erenköy'e can fedasına çıkmaya başladık"
1974 Kıbrıs Barış Harekâtını anlatan Yıldırım, "20 Temmuz 1974'te Barış Harekâtından önce 16 Ağustos 1960'da Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu, 3 garantör devlet vardır. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen kendi adına bir çıkarma gemisi yoktu. Bir savaşa girecek olsa NATO'daki askeri, NATO'nun uçağını, silahını, gemisini kullanacak. Dolayısıyla NATO buna izin vermiyordu. Bütün bu şartlar altında Ecevit ve Erbakan kelleyi koltuğa alarak 20 Temmuz sabahı 'Ayşe tatile çıksın' mesajıyla harekât başlıyor" dedi.
Karaoğlanoğlu Şehitliği'nde yatanların bir kısmının çıkarma sırasında şehit olanlar olduğunu dile getiren Yıldırım, "Bizim olayımız dünya tarihinde emsal görülmemiş bir olaydır. Bizler Türkiye'mizin en büyük şehirlerinde okuyan Kıbrıslı öğrenciler 3 ay, 5 ay, 1 yıl sonra mezun olacak, doktor olacak, avukat olacak, mühendis, öğretmen olacak. Hepimiz elimizin tersiyle geleceğimizi hiçe sayarak vatan uğruna bile bile ölmeye hazır gelen bir öğrenci grubuyuz. Kaçak yollarla Erenköy'e çıktık, mühimmat tekneleriyle, 9 metrelik balıkçı tekneleriyle çıktık. Bir haftalık eğitimlerle çıktık ve karşımızda 12 bin Yunan, Rum askeri tam teçhizatları alarak saldırıyor bize. Biz ölümü kabullenmiştik zaten. Onun için o mücadeleyi verdik Çanakkale'deki gibi. Çanakkale'de nasıl cepheye öğrencileri cepheye sürdüler biz de aynen onu örnek alarak Erenköy'e can fedasına çıkmaya başladık" diyerek yaşananları anlattı.
Yıldırım, benzer bir olay yaşansa yine aynısını yapacağını sözlerine ekledi.