Araştırmacı yazar Tarcan Oğuz’un açıklamasına göre, köprünün yapıldığı dönemin çok ötesinde bir mühendislik zekası kullandığı belirlendi. Oğuz, köprünün alt kısmında, zemin hareketleri (yerleşme) hesaplanarak özel bir sistem kurulduğunu şu sözlerle anlattı: "Bu köprü altında tekerlekler var. Yerleşme olduğu an köprü uzuyor, tekrar daraldığı an tekerlek gidip geliyor. Bu sistem yapılmış. Bu benzersiz mekanizma sayesinde köprünün zemin hareketlerine karşı dayanıklı olması ve uzun ömürlü olması amaçlanmıştı" Oğuz, İtalyanların bu inşaat sırasında yöre halkına da ücret ödediği bilgisini ekledi.
Tarcan Oğuz, köprünün yapılış amacının dönemin askeri stratejisi açısından hayati olduğunu vurguladı. O dönemde İtalyanların büyük ordu karargahının Milas’ta, küçük taburlarının ise Yatağan’da bulunduğunu belirten Oğuz, köprünün rolünü şöyle açıkladı: "Bu köprü geçiş güzergahı olarak Aydın-Çine’ye giden yol üzerindeki tek geçiş yeriydi ve içeride işgal altında bulunan alanı kontrol etmek amacıyla inşa edilmişti"
Oğuz ayrıca, köprünün hemen arkasında yer alan okul binasının da o dönemde karakol olarak kullanıldığını, Milas’a kadar uzanan yolların da yine İtalyanlar tarafından yapıldığı bilgisini paylaştı.
Talihsiz bir olay sonucu, köprünün üzerinden geçen bir mermer kamyonu nedeniyle yıkıldığını aktaran Oğuz, yapının daha sonra Karayolları tarafından restore edilerek orijinal haliyle gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu.
Oğuz, bu köprünün benzer bir mühendislik örneğinin, yine aynı dönemde yapılan ve şu an Yatağan Belediyesi’nin ambleminde de yer alan Yatağan Demir Köprü olduğunu sözlerine ekledi. Şu an restore edilen köprüden geçişin, yol tamiratı çalışmaları nedeniyle henüz yapılamadığını belirten Oğuz, yolun tamamlanmasının ardından bu tarihi güzergahın araç trafiğine açılarak Aydın-Çine yönüne geçişi mümkün kılacağını ifade etti.





