Her gün sabah ve akşam kapısının önüne mama ve su bırakan Pektaş, zamanla kedilerin kendisine alıştığını ve kaçmadığını belirtiyor. Çatıda doğan yavrularla birlikte yıllar içinde yüzlerce kediye baktığını ifade eden Pektaş, halen düzenli olarak bakım yapmaya devam ediyor. Pektaş, “Hayvanlar aç ve susuz geliyor; ben de kapımın önüne su ve mama koyuyorum. 30 yıldır bu böyle devam ediyor. Kediler geliyor, kimi kayboluyor, kimi ölüyor ama yerine hep yenisi geliyor. Çatıda her yıl 5-10 yavru doğuyor, büyüyor ve gidiyor. Bugüne kadar yüzlerce kediye baktım” dedi.
“Bir tas suyu çok görmemek lazım”
Sokak hayvanlarının yaz kuraklığında su bulmakta zorlandığını vurgulayan Pektaş, “Yiyeceği bir şekilde çöpten bulabiliyorlar, ama su bulamadıkları için ölüyorlar. Yazın kuraklık döneminde bir tas suyu çok görmemek lazım. Sadece kediler değil, köpekler, kuşlar, kirpiler, kaplumbağalar da bundan faydalanıyor. Onların da bizim kadar yaşama hakkı var. Bir kedi bugüne kadar bir insana zarar vermedi, sadece dostluk verdi. O yüzden hayvanlara eziyet edenleri Allah’a havale ediyorum” ifadelerini kullandı.