Eser, Eskişehir’de Valilik yapmış olan Güngör Azim Tuna tarafından kurulan Bilge Türk Eğitim Kültür Vakfı tarafından yayımlandı. Kitabın tanıtım programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Valiliği yetkililerinin katılımıyla Ankara’da gerçekleşti.
Törende konuşan Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Vali Güngör Azim Tuna, henüz kamuoyunca bilinmeyen bu el yazması eseri gün yüzüne çıkarmaktan duydukları heyecanı dile getirdi. Tuna, yaklaşık iki asır boyunca kapağı açılmadan saklanan bu eserin Türk dili ve kültürü adına büyük bir kazanım olduğunu vurgulayarak, “Eski tıbbî eserler, Türkçenin söz varlığı açısından çok kıymetli. Aynı zamanda geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla ilgilenenler için de önemli bir kaynak. Sayın Cumhurbaşkanımızın eğitim ve kültür alanlarındaki vurgusunu dikkate alarak, devletimizin bu alandaki hedeflerine gönüllülük esasıyla katkı sunmayı amaçlıyoruz” dedi.
Zülali Efendi’nin Kaleminden Çıktı
Eserin hikâyesini anlatan araştırmacı Nizamettin Arslan, el yazmasının Eskişehirli Nakşibendi şeyhi ve aktar Hacı Mehmed Zülali Efendi’ye ait olduğunu belirtti. Zülali Efendi’nin vefatının ardından eserlerinin bir kısmının torunu olan Eskişehir Mevlevihanesi büyüklerinden Bahri Tincer Dede’ye geçtiğini, onun 1978’deki vefatının ardından ise Naci Bayraktaroğlu’na intikal ettiğini aktardı. Zülali Efendi’nin Orta Işık Camii’nde ders verdiğini söyleyen Arslan, bu tarihî caminin 2013 yılında Eskişehir Valisi olduğu dönemde Güngör Azim Tuna tarafından restore ettirildiğini de hatırlattı.
Dönemin Türkçesi ve Özgün Formüller
Eğitimci Feride Turan ise yaptığı açıklamada, eserin dönemin halk Türkçesini yansıttığını ve Türk dili ile kültürü açısından önemli veriler sunduğunu ifade etti. Turan, “Eser, hem içerdiği ilaç formülleri hem de kullanılan dil bakımından dikkat çekici. Ham maddelerin ve hastalık isimlerinin bugünkü karşılıklarını belirlemeye çalıştık. Diğer tıp eserleriyle karşılaştırmalı bir analiz gerçekleştirdik. Ayrıca eser için kapsamlı bir sözlük de oluşturduk. Bu yazmada, başka tıp kaynaklarında yer almayan özgün formüller de mevcut” dedi.
Program, emeği geçenlere teşekkür belgeleri ve çiçek takdim edilmesinin ardından düzenlenen imza günüyle sona erdi.