Türkiye’de kahvaltıların, sohbetlerin, dost meclislerinin vazgeçilmezi olan çayın nasıl demleneceği hâlâ tartışma konusu. Çayı kimi kaynar suyla demlemeyi tercih ediyor, kimi de soğuk suyla başlamak gerektiğini söylüyor. Peki tavşan kanı renginde, damakta iz bırakan o eşsiz lezzeti yakalamanın püf noktaları neler?
Soğuk suyla mı, sıcak suyla mı?
Çay tiryakilerinin en çok merak ettiği soru bu. Ustaların büyük bölümü çayın üzerine doğrudan kaynar su dökmenin yanlış olduğunu belirtiyor. Çünkü kaynar su, çay yapraklarını yakıyor ve ortaya acı, buruk bir tat çıkıyor. Bunun yerine, su kaynadıktan sonra 1-2 dakika dinlendirilerek biraz bekletilmesi öneriliyor. Böylece suyun harareti düşüyor ve çay yaprakları aromasını yavaşça bırakıyor.
Bazı çay ustaları ise farklı bir yöntemden bahsediyor: Çaydanlığa konulan demliğin içine çay yaprakları ve soğuk su birlikte ekleniyor. Su ısındıkça çay da yavaş yavaş demini bırakıyor. Bu yöntemle çay daha yumuşak içimli oluyor ancak süresi biraz uzun.
Tavşan kanı çayın püf noktaları
Su seçimi: Lezzetli bir çayın en önemli unsuru sudur. Kireçsiz, temiz içme suyu kullanılmalı.
Oran: 1 bardak çay için ortalama 1 tatlı kaşığı dem idealdir. Fazlası çayı acılaştırır.
Bekleme süresi: Çayın demini alması için 10-15 dakika yeterlidir. Daha uzun beklerse çay acır.
Demliğin temizliği: Çaydanlık ve demlik iyi temizlenmeli, içinde deterjan kokusu kalmamalıdır.
İçim şekli: Tavşan kanı diye tabir edilen parlak kırmızı renk için doğru dem oranı ve uygun sıcaklık şarttır.
Çay kültüründe doğru bilinen yanlışlar
Çayı uzun süre kaynar suyun üzerinde tutmak, içine sürekli sıcak su eklemek ya da fazla dem koymak çayın kalitesini düşürüyor. Ayrıca bazı tiryakilerin yaptığı gibi çaya önce sıcak su, ardından dem eklemek de çayın rengini ve tadını bozuyor.
Çay uzmanları, en iyi sonucun “kaynamış suyun 1-2 dakika dinlendirilip, ölçülü miktarda çay üzerine dökülmesiyle” elde edildiğini söylüyor. Yani çayın sırrı, acele etmemekte ve ölçüyü kaçırmamaktadır.