Kararı şaşkınlıkla ve üzüntüyle karşıladıklarını belirten Basın Konseyi'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve siyasi eleştiri hakkına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihadına uygun olmadığını düşündüğümüz bu kararın tüm gazeteciler için gözdağı niteliğinde olduğu belirtilmelidir"
İstinaf süreci
"Altaylı’nın, geçmişte benzer durumlarda yaşanan birçok örneğin aksine, hükümle birlikte salıverilmemesi ve istinaf sürecini tutuklu olarak geçirecek olması ayrıca düşündürücüdür. Ayrıca, tutukluluğun devamı kararı, istinaf süreci nedeniyle Altaylı’nın kesinleşmiş mahkûmiyeti durumunda yatması gereken süreden bile fazla süreyi özgürlüğünden yoksun geçirmesi sonucunu doğurabilecektir"
Dikkat çekici
"Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanmaları bile çok istisnai bir durum olması gerekirken artık ülkemizde bu tür yargılamalar sıradanlaşmış, demokratik ülkelerde dava bile açılmayacak sözlerden ötürü meslektaşlarımız hapis cezasına çarptırılmışlardır. Öte yandan, henüz yargılama devam ederken Fatih Altaylı’nın masum sayılma hakkını ihlal eden bazı kamusal açıklamaların yapılmış olması da ayrıca dikkat çekicidir"
Bu tablo Türkiye için karanlık bir tablodur
"Tüm kamusal makamları, hem bu davanın istinaf sürecinde hem de bundan sonraki işlem ve eylemlerinde Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olma niteliğini gözeterek hareket etmelerini bekliyoruz"
