Eskişehir’de kızılgeyik ve Anadolu yaban koyunlarının avlanması için açılan av ihalesi büyük tepki toplarken mahkeme oy birliğiyle durdurma kararı verdi.
Eskişehir Ekoloji Derneği, söz konusu süreci “katliam ihalesi” olarak nitelendirerek dava açtı. Mahkeme ise idarenin savunmasını almadan yürütmeyi durdurma kararı verdi. Eskişehir Ekoloji Derneği Üyesi Mert Yedek “Karar durduruldu ama bu davayı kazanmış değiliz, mücadelemiz devam ediyor. Biz bu kararı sadece kendi içimizde küçük bir kutlamayla karşıladık. Ancak doğayı ve yaşamı savunma konusundaki kararlılığımız devam edecek” dedi.
Av kotasına dikkat çeken Yedek, “22 Ağustos tarihinde ihale yapılmış ve gerçekleştirilmişti. Ancak biz öğrenme tarihini 12 Ağustos olarak belirleyip, zaten açıklamamızı da o tarihte yapmıştık. Hemen dava açma girişiminde bulunduk. Burada çok ciddi iddialarımız vardı. Öncelikle Eskişehir’de kızılgeyikler için 29 kota, Anadolu yaban koyunları için ise 1 kota belirlenmişti. Diğer illerle karşılaştırıldığında bu kota, Eskişehir’de arz-talep yoğunluğu gerekçesiyle hiçbir bilimsel veriye dayanmadan yüksek şekilde belirlenmişti. Örneğin Ankara’da sadece 3 kızılgeyik kotası belirlenmişti. Bu türler korumaya muhtaç olduğundan kota miktarları çok önemlidir. Çünkü kota miktarları son dönemlerde ihale sayısını artırmak için kullanılabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Katliam ihalesi”
Üreme döneminde avlanmaya izin verilmesinin vahşi bir yöntem olduğunu söyleyen Yedek, “Eylül ortası ve Kasım ortası bu hayvanların üreme dönemleridir. Bakanlık üreme döneminde vurulmalarına izin veriyor ama ihale şartnamesinde böyle bir düzenleme yok. Bu dönemde vurulmasının gerekçesi, sürüsünü bulamayan erkek bireylerin avlanmasıdır. Ancak bu, son derece vahşi bir yöntemdir. Ayrıca ihale şartnamesinde ne zaman, kaç yaşında, hangi cinsiyetten bireylerin vurulacağına dair hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. Bakanlığın kendi envanterinde de bu hayvanların doğada kaç adet yaşadığına dair herhangi bir veri yoktur. Halk arasında bu hayvanların üretildiği, kulaklarında seri numaraları olduğu, rehber eşliğinde vurulduğu söyleniyor. Ancak Bakanlığın verilerinde bu iddiaları doğrulayan hiçbir bilgi yoktur. Sadece 29 kota belirlenmiştir. Oysa uluslararası teamüllere göre bu kotalar, 3 yaş üstü sürü kurmamış erkek bireylerden oluşmalıdır. Ancak ihale şartnamesinde bu kriterler de yer almamaktadır. Dolayısıyla bizim için bu mesele artık bir “katliam ihalesi”dir” dedi.
Dava süreci
Dava sürecine ilişkin de bilgi veren Yedek, “Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Davamız açıldığı andan itibaren davalı idarenin savunması alınmadan oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verildi. Biz bunu çok olumlu buluyoruz. Çünkü bu karar alınmasaydı, dava süreci devam ederken hayvanlarımız silahla vurulabilirdi. Dolayısıyla mahkemenin iddialarımızı yerinde bularak yürütmeyi durdurma kararı vermesi bizim için çok önemliydi. Elbette bu davayı kazanmış değiliz, mücadelemiz devam ediyor. Biz bu kararı sadece kendi içimizde küçük bir kutlamayla karşıladık. Ancak doğayı ve yaşamı savunma konusundaki kararlılığımız devam edecek. Bu kararın bozulma ihtimali var mı? Evet, var. Bu karar bizim talebimiz doğrultusunda, davalı idarenin savunması alınmadan ivedilikle verilmişti. Çünkü eğer savunma beklenseydi hayvanlarımızın silahla öldürülmesi riskiyle karşılaşabilirdik. Mahkeme iddialarımızı yerinde bulduğu için oy birliğiyle karar verdi. Ancak yürütmeyi durdurma kararı nihai bir karar değildir; iptal edilebilir, hatta davayı kaybedebiliriz” diye konuştu.