Şehir içi trafiğinin durumu ortadayken, o trafiğin içine her gün, özellikle de yoğunluğun en çok olduğu saatlerde düğün konvoylarının giriyor olması ve bu duruma hiç kimsenin müdahale etmeyip, buna bir yasaklama getirilmemesini anlamak mümkün değil.
***
Ormanlarımız cayır cayır yanarken, o yanan ormanları söndürmek için insanlar canlarından ve evlerinden olurken, öte yandan, yanan her orman bu ülkenin var olan zenginliğini alıp götürürken, hala orman yangınlarına yol açabilen havai fişek kullanımının neden yasaklanmadığını anlamak mümkün değil...
***
Su sıkıntısı kapıya gelip dayanmışken, barajlarda su seviyesi son yılların en alt düzeyine inmişken, bazı illerde ardı ardına su kesintileri uygulamaya başlanmışken, hala evlerinin önünde araçlarını foşur foşur suyla yıkayanlara bir yasak getirilmemesini anlamak mümkün değil.
***
Her kurum, bir yıl boyunca yapacağı çalışmaları belirleyip, bu program çerçevesinde yapacağı faaliyetleri gerçekleştirirken, asfalt atılan yere kazı, kazı yapılan yere yama, yama yapılan yere yeniden kazı yapılmasının hala bir düzene sokulmamasını anlamak mümkün değil.
***
Yönetmelikte olmasına rağmen, hafriyat taşıyan kamyonların, taşıdıkları hafriyatı yollara döke saça götürmelerine bi türlü engel olunamamasını anlamak mümkün değil.
***
Bisiklet yolları üzerine başta belediyelerin çöp tankı olmak üzere her türlü eşyanın konulmasının, moto kuryelerin kaldırım ve yaya köprüleri dahil her yerde fink atmasının, taksilerin sağ şeridi parsellemesinin, şehir merkezine tırların ve kamyonların girmesinin bir türlü engellenemiyor olmasını anlamak mümkün değil...
***
Şehirde yaşamanın kuralı var bedeli var.
Kuralsız ve bedelsiz şehirde yaşıyor olmanı ve buna müdahalede bulunulmayışını anlamak mümkün değil...
HAYDİ, GELİN AMERİKA'YI YENİDEN KEŞFEDELİM!
1982-83 yılında eğitime başlayan Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi ilk olarak KKTC'de öğrenci kaydına başlıyor.
***
1987 yılında Türk vatandaşlarına yönelik lisans ve ön lisans programları vermek için Batı Avrupa ülkelerinde programlar açıyor.
***
2011 yılında Batı Trakya programı çerçevesinde Bulgaristan, Makedonya-Kosova, Bosna Hersek ve Arnavutluk programları yıllar itibariyle başlıyor.
***
2016 yılından itibaren Kuzey Amerika programları başlatılıyor.
Ardından Suudi Arabistan ve Mısır merkezleri açılıyor.
***
Bu arada İran, Irak, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'da programlar başlıyor.
Sonuç olarak, Anadolu Üniversitesi'nin Açık Öğretim sisteminin 45 farklı ülkede programları işliyor.
***
Bugüne geliyoruz:
Anadolu Üniversitesi'nin eğitim diplomasisiyle dünyaya açılacağı söyleniyor.
Dünya'ya Açık Öğretim vizyonunu yaygınlaştırmak için önemli adımlar atılacağından bahsediliyor.
Eğitim diplomasisi faaliyetleriyle farklı coğrafyalarda akademik iş birlikleri ve kültürel etkileşimlerle somut sonuçlara ulaşılacağından dem vuruluyor...
***
Ne diyelim?
Açık Öğrettim Sistemi ile üstelik, o yılların koşul ve imkanlarını kullanarak 45 farklı ülkede zaten var olmuş bir üniversiteyi yeniden dünyaya açma gayretlerini kutluyoruz!
Amerika'yı bugün yeniden keşfetmeye kalksak, herhalde daha zor olurdu!
DİPLOMASI SAHTE OLANLARI İŞE ALIP, GERÇEK OLANLARI İŞTEN ATTILAR...
Ankara’da çökertilen sahte diploma çetesi, bir çoğu Profesör ve Doçent olmak üzere yaklaşık 400 akademisyenin atamasını gerçekleştirdiklerini itiraf etmiş.
***
Hatırlarsınız, Hamza Yerlikaya'nın sahte diploma ile Cumhurbaşkanı danışmanı, milletvekili ve Vakıfbank yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıkmıştı.
***
Bunun üzerine CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan 2022 yılında bir araştırma önergesi vererek, ülkede yıllardır para karşılığında sahte diploma verildiğini, sahte diplomaya sahip olanların kamuda önemli görevlere atandığını ve bunun araştırılması gerektiğini söylüyor.
***
Bu araştırma önergesi verildiği yıldan bu yana meclisin tozlu raflarında hala bekliyor.
İşin ilginç tarafı...
Sahte diplomaların verilmeye başlandığı o yıllarda, alanlarında yetkin Barış Akademisyenlerinin, bugün Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan'ın “Terör sona ersin, barış gelsin” söyleminde yer alan ifadelerin bulunduğu bir bildiriye imza koydukları için odaları boşaltılmış, hainlik ve millet düşmanlığı ile yargılanmış, işten atılarak, üniversitelerinden, öğrencilerinden ve bilimden kopartılmışlardı...
Ülkede yaşanan şu garipliğe bakar mısınız?
