Kadın kadına şöyleşimizin bu haftaki konuğu Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir  Kadın Platformu Yürütme Kurulu Dönem Sözcüsü Fatma Ader. Başkan Ader dernek ve yapılan çalışmalarla ilgili, muharimiz Merve Demir'e önemli bilgiler verdi.
 
 

Kısaca özgeçmişinizden bahseder misiniz? 

 
Eskişehir’ de doğdum, 1978 yılında Eskişehir Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Makine  Ressamlığı bölümünden mezun oldum. Meslek alanımla  ilgili daha üste düzeyde öğrenim görmek ve dil öğrenmek üzere  1978 - 1980 yılları arasında iki yıl Almanya’ da kaldım. Türkiye’ ye döndükten sonra  evlendim. Bir kız çocuğu annesiyim.         
 

Neden Atatürkçü Düşünce Derneği?

 
Öğrencilik yıllarımdan beri ülkemin ve halkımın sorunları ile ilgilenmeyi ve çözümler üretmeyi toplumsal bir görev olarak kabul ettim ve bu anlayış geçen süreç içinde benim yaşam biçimim haline  dönüştü. Ülkeme ve Halkıma daha yararlı ve üretken olabilmenin ancak bir sivil toplum kuruluşunda hayata geçirilebileceği inancı ile 1994 yılında Atatürkçü Düşünce Derneğine üye oldum. ADD’ nin birçok komisyonunda görev aldım, öğrencilik yıllarımdaki aktivitem ve heyecanım hiç kaybolmadı, bu anlayışla topluma hizmet sunmak bana büyük zevk veriyor. Yoruldum demeyi kendime yakıştıramıyorum. Çünkü daha yapacak çok işimiz var. Halen ADD Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu üyeliği ve Eskişehir Kadın Platformu Yürütme Kurulu Dönem Sözcülüğü görevini sürdürmekteyim.
 

Atatürkçü Düşence Derneği ne zaman ve ne amaçla kuruldu?

 
Öncelikle, Atatürk’ün dünyayı nasıl yorumladığını ve felsefesini tanımlamak gerekiyor,  Atatürkçü düşünce ; akıl, bilim ve çağdaş uygarlığa dayanan, her türlü dogmatizmi reddeden, temelinde Ulusal Egemenlik ve Tam Bağımsızlık görüşüne dayalı olan ve ayrıca “Yurtta Barış, Dünyada Barış” felsefesini esas alan bir çağdaşlaşma modelidir. 
Atatürk’ ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti ulusalcı, halkçı, devletçi, devrimci ve laik bir cumhuriyettir. Ulusalcılık ve halkçılık, ekonomik ve siyasal bağımsızlık temelinde gelişebilir. Bu iki temel ilke aynı zamanda demokrasi ile cumhuriyetin bütünleşmesinin de koşuludur. Emperyalizme karşıtlığın alt yapısıdır. Cumhuriyetin yaşamsal boyutudur ulusalcılık ve halkçılık. Gerçekleşmesi ancak halkçı ve ulusalcı devlet ile olanaklıdır. Bunun öteki tanımı sosyal hukuk devletidir.
Bu temel ilkeler yitirildiği içindir ki; bugün Türkiye, çoğu kez uluslararası sermaye ile bağlantılı feodal yapının ve tarikatların güdümündeki sermayenin sarmalına takılmış ve Cumhuriyetimizi kuşatan bu yıkıcı ve bölücü çemberin içine düşürülmüştür.
Tüm bu olumsuz gelişmeler Kemalist ideolojiden 50 yıldır giderek artan belirgin sapmanın kaçınılmaz sonucudur.  İşte bu nedenle 1989 yılında bir gurup yurtsever aydın bir araya gelerek Ankara’ da Atatürkçü Düşünce derneğini kurmuştur.
 
Kısa sür ede yurtiçi ve yurt dışında örgütlenen Atatürkçü Düşünce Derneği bugün 550 şubesi ve bir milyona ulaşan üye sayısı ile ülkemizin en yaygın ve dinamik sivil toplum örgütü konumundadır. Eskişehir Şubesi ise 22 Ekim 1994 yılında kurulmuştur.
Atatürkçü Düşünce Derneği; Cumhuriyetimizin kazanımlarına, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, bu değerleri içselleştirmiş, laik, demokratik hukuk devletini savunan, kamu yararına çalışan bir dernektir. Bu bağlamda savunduğu ilkeler temelinde siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri ile iletişimde olan ve ortak etkinlikler düzenleyen, toplum yararına projeler geliştiren bir anlayışa sahiptir. 
 

Kaç üyeniz var, üye olmak için ne yapılmalı?

 
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin üye yapısı, üstlendiği tarihi görev ve sorumluluk nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Düşünsel ortamda çekim merkezi olma gücü olan örgütümüzün uygulama anlamında da çekim merkezi olmaya gereksinimi vardır. Laik Demokratik Cumhuriyetimize yapılan her saldırıyı üyelerimizin inançlı çalışmaları ile engelleyebiliriz. Atatürkçü Düşünce Derneği yüzlerce şubesi, on binlerce üyesi ile bu bilinç ve iradeye sahiptir. Üyelerimiz gönüllü bir nefer olarak yarının aydınlık Türkiye'sine bir tuğla koyabilmek için her türlü çabayı büyük bir kararlılıkla sürdürmektir. 
 

Şimdiye kadar yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

 
Atatürkçü’ lüğü  başta siyasal, ve ekonomik anlayışı olmak üzere, her yönüyle anlatmak ve yapıtlarını tanıtıp benimsetmek için  bilimsel çalışmalara öncelik veriyoruz.
-Genel Merkezimizle olan ilişkiler ve yaptığımız çalışmalar
-Diğer kuruluşlarla olan çalışmalar
-İletişim için yapılan çalışmalar
-Eğitim ve burs çalışmaları
-Alt yapı çalışmalarımız 
 
Yıl içinde yaptığımız diğer çalışmalar ve etkinlikler; 
1. Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy ve devrim şehitleri anma etkinliği
2. 17 Nisan Köy Enstitüleri etkinliği
3. Ermeni soykırımı yalanı etkinliği
4. 3 Mart aydınlanma devrimini kutluyoruz etkinliği
5. 1 Mayıs’ da alanlardayız
6. 2 Temmuz Sivas olaylarını anma etkinliği
7. Suruç katliamına tepki etkinliği
8. 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşmasını kutluyoruz
9. 29 Ekim Cumhuriyet Yürüyüşü
10.  10 Kadım Ata’ ya saygı nöbeti
11.  Atamıza yapılan saldırı nedeniyle Akit Gazetesine suç duyurusu
12.  5 Aralık, kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıl dönümünü  kutluyoruz
13.  23 Aralık, Devrim Şehidi Kubilay’ ı anma etkinliği
14. 18 Mart Çanakkkale Zaferi anma etkinliği
15.  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği
16. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinliği
17.  30 Ağustos Zafer Bayramında alanlardayız 
18.  2 Nisan, Metris Tepe’ de  İnönü Zaferinin yıl dönümünü kutluyoruz
19.  Alpu Termik Santraline karşı eylem
20.  Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkıyoruz eylemi..
 
Kısa başlıklar altında belirtmeğe çalıştığım onlarca etkinlikten bir kısmını paylaştım.
 

Atatürk Düşünce Kulübü olarak en büyük hedefiniz nedir?

 
Atatürk’ ü, yapıtlarını ve Atatürkçü düşünceyi yıpratmak ve kötüye kullanmak amacıyla yapılan her türlü kalkışmaya, söz ve eyleme gereken yanıtı vermek, olumsuzluk ve aykırılıklkarı gidermek, Atatürk’ ün anlayışının, düşüncesinin, ilke ve atılılmlarının özünü tüm anlamıyla açıklayıp değerlendirerek savunmaktır. 
Türkiye Cumhuriyetini çağdaş, sosyal hukuk devleti niteliği ile sonsuza değin bağımsız yaşatma istencini ve bu yolla Türkiye aydınlanmasını güçlendirmektir  
  
Salgın dönemi sizin çalışmalarınızı etkiledi mi, nasıl geçti?
 
Salgın dönemi, çalışmalarımızı kuşkusuz çok etkiledi, etkinliklerimizin bir kısmını sınırlı olarak alanlarda ve bir kısmını sosyal medya üzerinden ve bir kısmını da basın yoluyla gerçekleştirmeye çalıştık.  
 

Elinize bir sihirli değnek geçse ve üç hakkınız olsa, ne yapardınız?

 
1.Hukukun üstünlüğü ve yargı güvenliğini 
2.Tam bağımsızlık ve halkın egemenliği
3.Yoksulluğun önlenmesi
 
Son olarak Eskişehirlilere vermek istediğiniz mesaj nedir?
 
Aydınlık şehrime mesajım ;
 
Göğsümüz altında çarptıkça yüreğimiz
      Savunacağız biz
 
Güneşi havayı, suyu ve insanı
 Savunacağız biz
Kalbin öğrettiği en güzel şeyi,
                    VATANI                                        
 
 
 
 
Editör: ÜSTÜNER ÜNÜGÜR