Aynı zamanda sanayici olan AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın öncülük etmesiyle, Sanayi Odası, Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve Esnaf Odaları başkanları bir araya gelip “Eskişehir Konseyi” adı altında bir oluşumu hayata geçirdi.
***
Oluşturulan “Eskişehir Konseyi”nin amacının, “şehrin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak” olduğu kamuoyuna açıklandı...
***
Belki, söz konusu konseyi oluşturan aktörlerin sermaye tarafında olması, belki de AK Parti İl Başkanının oluşumun bizzat içinde ve etkin olması nedeniyle siyasi bir pozisyon vermesinden olsa gerek, oluşuma ilk tepkiler CHP'den geldi...
***
Yapılan üç toplantı sonrasında da CHP'lilerin eleştirileri ardı ardına geldi.
Önce “Eskişehir ile ilgili kurulan komisyonda CHP'nin belediye başkanları neden yok?” dediler.
Ardından “AK Parti il başkanının olduğu komisyonda CHP il başkanı neden yok?” diye sordular.
Devamla da “Oluşumun içinde işçi ve emek örgütleri ile sivil toplum örgütleri neden yok?” diyerek tepki gösterdiler...
***
Ticaret Odası'nda yapılan dördüncü toplantıya bu defa, Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Milletvekilleri de davet ediliyor...
CHP milletvekili İbrahim Arslan, bu davete icabet etmeyeceğini açıklayarak “Valiliğin düzenleyeceği Eskişehir ile ilgili her toplantıya katılırım. Ancak, siyasi gördüğüm resmi olmayan bu oluşumun çağrısına katılmayacağım” diyor
***
CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, aynı şekilde düşünmüyor olsa gerek, Eskişehir Konseyinin Ticaret Odası ev sahipliğinde yapılan toplantıya katılıyor..
***
Herkes “Toplantıya katılmayan milletvekili İbrahim Arslan'ın mı yoksa toplantıya katılan Ayşe Ünlüce ile Jale Nur Süllü'nün mü doğru ya da yanlış yaptığını” konuşuyor ama burada asıl konuşulup, tartışılması gereken meseleyi herkes atlıyor.
***
Aslında yaşanan bu durum, CHP'yi şehirde temsil eden seçilmiş aktörlerin aynı konuda farklı davranış içinde olduğunu gösterirken, birlikte karar alıp, birlikte tavır sergileme yerine, bireysel hareket ettiğini ortaya koyan bir tablo yaratıyor...
***
Sonuçta, Eskişehir Konseyini eleştiren, Eskişehir Konseyinin davet ettiği toplantıyı protesto eden, öte yandan söz konusu toplantıya katılan CHP'lilerin şehirdeki dağınıklığı bu olayla gün gibi ortaya çıkıyor...
***
Bunun böyle bir sonucu yaratacağına dair bir planlama yaptığını hiç zannetmiyoruz ama söz konusu oluşuma öncülük eden AK Parti İl Başkanı, farkında olmadan CHP'nin seçilmişlerinin darmadağın hallerini ortaya serdiğine şahit olunuyor...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ESNAF MI MAĞDUR, YAYA YOLLARI ELİNDEN ALINAN VATANDAŞ MI?
Esnaf, iş yerlerinin önüne açılır-kapanır sistem kurmak suretiyle, kapattığı alanı dükkanlarına ilave ediyor.
Bunu yaparken genellikle de, ya kaldırımı ya da yeşil alanı işgal ediyor.
***
Sayıştay denetçisi, belediyelerde yaptığı denetim sonucu hazırlamış olduğu raporda “Dükkanlara ilave edilen bu bölümler kaçak yapı statüsünde. Belediye bu tarz iş yerlerini tespit etmemiş ve bunu yapan iş yeri sahiplerine de gerekli işlemi yapmamış” bulgusunu yazıyor.
***
Bunun üzerine açılır-kapanır sistem kurarak oluşturdukları bölümleri iş yerlerine ilave eden iş yerlerini tespit eden belediyeler, encümen kararlarıyla, sayısı 3-4 bini bulan esnafa 300 bin liradan 3 milyon liraya kadar para cezası kesiyor ve ilave edilen bölümlerin de yıkılmasını istiyor.
***
Şimdi...
Esnafın, iş yerlerinin önüne aç-kapa sistemi kurarak, vatandaşın parasını ödediği kaldırım üzerine ya da vatandaşın vergileriyle yapılan parklara taşan alanı dükkanlarına ilave etmesi doğru değil...
Belediyelerin bugüne kadar bunlara göz yumması da hiç doğru değil.
Doğru olan, sayıştayın uyarısı ve belediyelerin de bu uyarı doğrultusunda hareket ederek işlem yapması olsa gerek...
Deniliyor ki, “Bu yüzden esnaf mağdur olacak” deniliyor.
Bana kalırsa daha çok, kaldırımları işgal edilen vatandaşın mağduriyeti giderilmiş olacak...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AK PARTİ'DE BU ATAMALAR SONRASI SIKINTI BİTER Mİ?
AK Parti'de görevden ayrılması istenilen ilçe başkanları Engin Vural ve Muhammed Ali Kaya'nın yerine atanacak olan isimlerin kimler olacağı konusunda kelimenin tam anlamıyla bir güç gösterisi yaşandı.
***
Milletvekili Hatipoğlu, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlıklarına Pınar Turhanoğlu Gücüyener ile Veli Görkem Pala'yı istiyordu.
İl Başkanı Gürhan Albayrak ile milletvekili Ayşen Gürcan ise Serhat Tunç ile Mustafa Kemal Bandırma'yı...
***
Bu dört isim en son mülakat için genel merkeze çağrıldı.
Mülakat sonucunda da Serhat Tunç ile Mustafa Kemal Bandırma ilçe başkanları olarak atandılar.
***
Yani...
İl Başkanı ile Milletvekili Ayşen Gürcan'ın istediği isimler ilçe başkanları olarak atandı.
Milletvekili Nebi Hatipoğlu'nun istediği isimler ise atanmadı.
***
Ancak, genel merkez Nebi Hatipoğlu'nun gönlünü almak için olsa gerek, ilçe başkanı olmasını istediği Pınar Turhanoğlu Gücüyener'e, hemen oracıkta bir görevlendirme yapmış.
Gücüyener'i Ege Bölgesinde İl Koordinatörü olarak atamış.
***
Genel merkezin bu görevlendirmesiyle Nebi Hatipoğlu'nun gönlü alınmış mıdır?
Hiç zannetmiyoruz...
Bu atamalar sonrası iki taraf arasında yaşanan sıkıntı sona erer mi?
Hiç zannetmiyoruz...
Atama süreci ve sonucunda yaşanan kavga daha da büyür mü?
İşte bu mümkün...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,