İlk insan yerleşimlerinden itibaren Kırşehir ve civarı topraklar, Asya ile Avrupa arasındaki kritik bir kavşak noktasında bulunmuştur. Ancak bu zengin tarihi katmanlar ne anlama geliyor?

Tunç Çağı ve Öncesi:

Kırşehir'deki Hashöyük kazılarında, Tunç Çağı'nın ilk dönemlerine ait birçok kalıntı bulunmuştur. Bunlar, bölgenin bu dönemde aktif bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor.

Hititler ve Sonrası:

Kırşehir, Kızılırmak yayınının içinde yer aldığı için Hititler için stratejik bir öneme sahipti. Bu dönemde Kırşehir ve çevresi, Hititler'in güçlü etkisi altındaydı.

Frigler, Medler, ve Persler:

Hititlerin düşüşünden sonra Frigler, bu topraklara hakim oldu. Ardından Kırşehir, Medlerin ve daha sonra Perslerin egemenliği altına girdi.

Kapadokya Krallığı ve Roma Dönemi:

Roma İmparatorluğu'nun genişlemesiyle Kırşehir, Roma egemenliği altına girdi. Bu dönemde Hıristiyanlık da bölgede hızla yayıldı.

Bizans Dönemi:

Roma'nın bölünmesiyle Kırşehir, Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi.

Anadolu Selçukluları:

1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Selçuklular, Anadolu'yu fethetmeye başladı. Kırşehir de bu dönemde Selçuklu hakimiyetine girdi.

Osmanlı İmparatorluğu:

Topkapı Sarayı’nın 300 yıllık iki büyük saati restore ediliyor Topkapı Sarayı’nın 300 yıllık iki büyük saati restore ediliyor

Osmanlı'nın Anadolu'da genişlemesiyle Kırşehir, Osmanlı topraklarına katıldı. Bu dönemde Kırşehir, birçok sosyal ve politik değişikliğe sahne oldu.

Kırşehir'in tarihi, Türkiye'nin tarihindeki önemli olayları ve dönemleri yansıtan zengin ve katmanlı bir mirasa sahip. Bu miras, bugün Kırşehir'in kültürel ve tarihi kimliğinin temel taşlarından birini oluşturmaktadır.

Kırşehir’in eski adı neydi?

Anadolu'nun binlerce yıllık tarihinde, birçok medeniyetin izini taşıyan Kırşehir, adını zamanla evrilen isimleri ve kökenleriyle dikkat çeker. Hititler döneminde tarihe damga vurmuş bu bölge, o zamanlar ne isimle anıldığını hâlâ gizemini koruyor. Ancak, araştırmalar MÖ. 2. yüzyılda Aquae Saravenas (Akova-Saravena) ismiyle anıldığını ortaya koyuyor.

Roma İmparatorluğu döneminde Makissos (Macissus) ismiyle anılan bu kadim şehir, Bizans İmparatoru I. Jüstinianos döneminde (527-568) yeniden kurulmuş ve Jüstinianopolis adını almıştır.

Türklerin Anadolu'ya ayak basmasının ardından bu eşsiz kente verdikleri isim, bölgenin coğrafi özelliklerini yansıtır nitelikteydi: "Kır şehri". Geniş kır ve ova alanlarıyla çevrili olan bu şehir, zamanla halk dilinde "Kırşehir" olarak anılmaya başlamıştır.

Kaynak: Haber Merkezi