"Zamanında, Gülsultan adında bir diyarın hükümdarı olan Gülistan'ın güzellikte bir kızı vardı. Elma yanaklı, kiraz dudaklı, pembe gül tenli ve ahu bakışlı bu genç kız, doğup büyüdüğü pembe gül tarlalarının büyüsüyle çevrili bir güzellikteydi. Doğanın bile bu kıza hayran olduğu söylenirdi.

Güzeller güzeli kız, adeta güller gibi kokan bir aura ile çevriliydi. Bu güzellik, komşu hükümdarı da etkilemiş olmalı ki yıllarca süren mücadeleler başlamış. Davraz adındaki dağ, alevler saçarak bu sevdadan nasibini almıştı.

Kamuda çalışma sistemi değişiyor mu? Kamuda çalışma sistemi değişiyor mu?

Ancak bir gün, dağlar arasında bir karar alındı. Dağlar, bir araya gelerek şöyle dediler: "Birleşelim, omuz omuza verelim ve ortada geniş bir ova yaratalım. Ovanın güneyini bağ, bahçe ve gül tarlalarıyla donatalım. Sevgilimiz, bu güzel kız, buraya yerleşsin. Onu korumak için Yağız Karatepe ile Efe Sidre'yi bekçi olarak atayalım. Böylece uzaktan güzelliğini seyredelim."

Bu öneri kabul edildi ve dağlar arasında geniş bir ova oluştu. Isparta adını alan bu yer, tarih boyunca hiç düşman istilası görmeden, huzur içinde varlığını sürdürdü. Güzel kız, yeşil fistanının eteklerini savurarak, sevdalılarıyla burada buluştu. Isparta, tarihi boyunca emniyet içinde, sevgi dolu bir atmosferde varlığını sürdürdü."

Editör: Sakarya Gazetesi