Odunpazarı ilçesi Vişnelik Mahallesi’ndeki baskı dükkanında zamanının büyük bölümünü geçiren 63 yaşındaki Salim Pektaş, binanın 18 metrekarelik terasını minik bir bahçeye çevirdi. Pektaş, 200 adet 5 litrelik, içi toprak dolu bidonlara domates, biber, fasulye gibi sebzeler ekti. Gününün yaklaşık 8 saatini burada geçiren Pektaş, fidelerini adeta çocuğu gibi görerek onlarla yakından ilgileniyor, hatta onlarla konuşmayı bile ihmal etmiyor.
Bahçedeki emme basma tulumbayla çektiği suyu yine plastik bidonlara dolduran Pektaş, sebzelerini terasındaki bahçeye bu şekilde suluyor. Minik bahçe, görenlerin de dikkatini çekiyor.
“Ürünlerimizin yüzde 90’ını burada yetiştiriyoruz”
Terastaki bahçesi hakkında konuşan Salim Pektaş, şunları söyledi:
“Burası iş yerimiz. Yazın işlerimiz yoğun olmadığı için kendimize bir meşgale bulduk. Ürettikçe de keyfini aldık. Kışlık domates, biber, fasulye, patlıcan gibi ürünlerimizin yüzde 90’ını burada yetiştiriyoruz. Domatesimizi, biberimizi, fasulyemizi, her şeyi buradan alıyoruz. Beş senedir bu işi yapıyorum, ama son üç yıldır çatıda, terasta yapıyoruz. Daha önce arka bahçede yetiştiriyorduk. Burası olmasaydı, yazın herhalde kafayı yerdik. Çünkü yazın 3-4 ay neredeyse hiç işimiz olmuyor.”
“Bazen onlarla konuşuyorum, kızımmış, oğlummuş gibi”
Toprak ve bitkilerle uğraşmanın kendisine huzur verdiğini belirten Pektaş şöyle devam etti:
“Toprağın bir kısmını arka bahçeden, bir kısmını yan komşuların bahçesinden aldım. Bir kısmını da ilerideki ormanlık alandan kova ve bidonlarla getirdim. Çuvallara, bidonlara doldurup taşıdık. Yaklaşık 200 bidon toprak getirdik, yarısı gitti. Elektrik, stres, sinir… Hiçbir şey kalmıyor. Kimisi balık tutar, stres atar; biz de bunu yapıyoruz, stresimizi atıyoruz. Bunlar benim çocuğum gibi. Bazen onlarla konuşuyorum; kızımmış, oğlummuş gibi. ‘Ne güzel oldunuz, ne güzel açtınız’ diyorum. Çoğu çiçek açtı, topladım. Tekrar çiçek açtı, yine topladım. Sabah 9.00 gibi geliyorum, akşam 17.00 gibi gidiyorum.”