İşletmelerin birçoğunun işçi tazminatları nedeniyle büyük mali baskı altında olduğunu belirten Bilen, “Tazminat fonu artık zorunluluk haline geldi” dedi. Bilen, küçük işletmelerin ayakta kalmakta zorlandığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Son dönemde çok sayıda işletmemiz kepenk kapatıyor. Günlük gelirle dönen esnaf lokantaları, kısıtlı sermayeyle ayakta durmaya çalışıyor. Ancak yıllar içinde biriken işçi tazminatları büyük bir yük haline geldi. İşveren bu parayı biriktiremiyor, işten ayrılan çalışanın tazminatını ödemek için arabasını, hatta evini satmak zorunda kalıyor.”

Üreticilerin en büyük korkusu kapıda!
Üreticilerin en büyük korkusu kapıda!
İçeriği Görüntüle

“Tazminat fonu kurulmalı” çağrısı

Bahar Bilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na konuyla ilgili dilekçe ve raporlar sunduklarını belirterek, işverenleri rahatlatacak bir çözüm önerisini gündeme taşıdı:

“Kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi bir ‘tazminat fonu’ kurulmalı. İşverenler her ay çalışanı için bu fona belirli bir katkı payı yatırmalı. Çalışan işten ayrıldığında tazminatını doğrudan bu fondan almalı. Böylece ne işveren ne çalışan mağdur olur.”

“Davalar artıyor, mahkemelerin yükü ağırlaşıyor”

Oda Başkanı, her ay onlarca iş mahkemesi dosyasının geldiğini, işçi-işveren davalarının giderek arttığını belirtti:

“Şu anda birçok işveren, ödeyemediği tazminatlar nedeniyle mahkemelik oluyor. Bizden de sık sık bilirkişi raporu isteniyor. Bu yükü azaltmanın en adil ve sürdürülebilir yolu, tazminat fonunun hayata geçirilmesidir.” Bilen, “Bu sistem hem işçiyi korur hem de işvereni rahatlatır. Basit ama etkili bir düzenlemeyle sektörün önündeki en büyük sorunlardan biri çözülmüş olur,” diyerek tamamladı.

Kaynak: Haber Merkezi