Piyasalar 2025 yılına küresel çapta enflasyon-resesyon ikilemi arasında merkez bankalarının para politikalarında gevşeme döngüsüne girmesi beklentileriyle başlarken, bu süreçte devam eden küresel belirsizlikler ve riskler yatırımcıların güvenli liman arayışını artırarak altına yönelik talebi daha da kuvvetlendirdi.
PİYASALARI ALT ÜST ETTİ
20 Ocak'ta ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle gündemi alt üst eden "tarife" konuları, küresel ekonomik görünüme dair endişeleri meydana getirdi. Diğer yandan ABD'nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığına yönelik endişeler de altının fiyatını yukarı yönlü destekleyen ikinci faktör oldu.
DİKKAT ÇEKEN VERİLER
Artan risk ortamının devam edeceği ihtimali merkez bankalarını altın alımına yönlendirdi. Merkez bankalarının jeopolitik ve ekonomik risk ile enflasyona karşı korunmak ve portföylerini çeşitlendirmek için yılın ilk yarısında birçoğunun portföylerini altına doğru kaydırması dikkati çekti.
ALTINDA SON DURUM
Tüm gelişmeler ışığında 2025 yılına 2 bin 624 dolardan başlayan altın sene içinde 3 bin 502 dolar seviyesine yükselerek tarihi rekorunu kırdı. Altın yılın ilk 6 ayında yüzde 33 değerlenerek en çok kazandıran yatırım aracı oldu.
Geçtiğimiz haftanın son işlem gününü 3 bin 355 dolardan kapatan ons altın, Pazartesi günkü açılışa odaklandı. Piyasalar için endişeli başlanması beklenen pazartesiye Trump'ın son açıkladığı vergiler yön verebilir.
ALTINI NELER BEKLİYOR?
Ons altının gelecek 1 - 2 aylık dönem içinde bir miktar zayıf seyretmesi beklenebilir. Fed'in henüz sakin bir politika uygulaması ve tarifelerdeki belirsizlik altına dizginlik verebilir. Ancak 1 Ağustos'ta tarifelerdeki netlik ve Fed'in Eylül ayında faiz indirimine başlama ihtimali altının yükselişine destek verebilir. Fed'in Eylül toplantısıyla beraber, altında ibre yeniden yukarı çevrilebilir.
