‘Sana günler aylar, yıllar imrenir…
……….
Dört yana açılan yollar imrenir…
……….
Eskişehir saçının bir teline seher vakti esen yeller imrenir…
……………
Eskişehir bu kadim toprakları vatan yaptığımızdan beri, bin yıldır milletimizin göz bebeğidir…
……….
Haçlılara Anadolu’yu dar eden Kılıçarslan’ı ile gönül pınarlarımızın gürleyen sesi Yunus’u ile irfan pınarlarımızın gülümseyen sesi Nasrettin Hoca’sı ile bir kısmının ismi ilçelerinde yaşayan nice kahramanlarıyla, Eskişehir Türkiye Yüzyılı’nda parlayan yıldızıdır…
…………………..
Türkiye’nin imrendiği, dünyanın imrendiği Eskişehir’de sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyiz…’
……………
Sizce yukarıdaki sözler kime ait?
…………
Anadolu bozkırında bir Avrupa kenti yaratan ve bununla her zaman gurur duyan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e mi ait?
…………….
Yoksa Tepebaşı Bölgesi’ni Eskişehir’in cazibe merkezi haline getiren Başkan Ahmet Ataç’a mı?
…………
Ya da Türkiye’nin birçok yerinden gelip Başkan Büyükerşen’i ziyaret edenler mi söylemiştir?
………..
Hayır, bu sözler geçtiğimiz hafta Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait…
……………
Eskişehir’de yaptığı daha önceki konuşmalarında Yılmaz Büyükerşen’i eleştiren ‘Eskişehir’e hiçbir şey yapmamış’ diyen Sayın Erdoğan şimdi bunları niye söylüyor?
………………..
Bizce ya Yılmaz Hocayı eleştirmenin yanlış olduğunu anladı…
………….
Ya da Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li olduğunu unuttu…
…………….
Sizce hangisi?
………………………
VAKIFBANK GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ’NE İKİ SORU
Geçtiğimiz 17 Nisan 23 Pazartesi günü Kanatlı AVM’nin yanında bulunan Vakıfbank ATM’ye kredi kartı borcu yatırmak istedik…
……….
4 bin lira yatırdık. Ama ATM bozuldu. Ne paramızı geri verdi, ne de yatırma işlemini yerine getirdi…
……….
Ekranda arıza olduğuna dair bir yazı çıkarken, yatırdığımız paranın miktarını yazmamız istendi…
…………….
Yazdıktan sonra da bir numara verilerek, gerekli incelemenin yapılacağı belirtildi…
………….
Aradan iki gün geçti, ne paramız geri verildi, ne de kredi borcuna işlendi…
………….
Bunun üzerine Vakıfbank’ın müşteri hizmetlerini aradık, durumu anlattık…
……….
Bilgisayar çağında böyle bir işlemin uzun sürmesinin yanlış olduğunu söyledik…
…………….
Müşteri temsilcisi bize hak verdi, bununla ilgili birimi uyaracaklarını söyledi…
……………
Ve bayram bitti, aradan 5 gün daha geçti…
……….
Bizim sorun hala çözülmedi…
………..
Vakıfbank Genel Merkezi’ne iki sorumuz olacak…
…………
Bir; ‘Nasıl bir bankacılık’ yapıyorsunuz?
……………
İki; güreşçilerin yönetim kurulu üyesi yapıldığı devlet bankalarında…
…………..
‘Bunlar normal mi?’ diyorsunuz…
…………………
GÜNÜN SÖZÜ
…………………..
……………………
TEMEL’İN KÖŞESİ
AV MESMİMİ
Temel, kahvede kara kara düşünürken, Dursun gelmiş ‘Niye düşünüyorsun?’ diye sormuş. Temel, evinden uzak ormanda çalışırken bazen Fadime’yi canı çektiğini, ancak eve gidinceye kadar da yorulduğunu söylemiş. Dursun da ‘Uşağum, yanına bir tüfek al, canın çektiğinde ateş et, Fadime senin yanına gelsin’ demiş. Bu fikir Temel’in çok hoşuna gitmiş. Aradan 3 ay geçmiş. Temel yine kara kara düşünmeye başlamış. Dursun ne olduğunu sorduğunda ‘Valla ilk zamanlarda her şey güzeldi. Ancak av mevsimi başladı, kim ateş ederse, Fadime oraya gidiyor’ demiş…
