İzmir’in önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında olduğu 130 kişinin gözaltına alınmasının ardından İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İl Başkanlığı önünde vatandaşlara hitap etti.
Çok tatsız bir gündemle İzmir’de olduğunu kaydeden Özel, "Bundan duyduğum üzüntüyü ifade ederek başlamak isterim. Dün İstanbul’daydık. Grup toplantımızı İstanbul’a aldık. Dün akşam da hep birlikte Saraçhane’deydik. Orada 100 kara günün bilançosuna baktık. Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayına, milletimiz takdir ederse Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya kalkıyorlar. Biz de onunla birlikte hepinizin de emekleriyle mücadele ediyoruz. Bu sürecin içinde tam yüz karası dediğimiz o 100 günde sabah yeniden biz mücadeleye, direnişe uyanmışken. bizi bir başka gündemin içine çekmek, deyim yerindeyse dikkatimizi. motivasyonumuzu dağıtmak, yeni bir suçlama, yeni bir tartışmanın içine çekmek isteyenler. dün sabah İzmir’de bir operasyona girdiler. Hiç şüphe yok, şeklen baktığınızda niyet ortaya çıkıyor. Bir şafak operasyonu ve bugün gördük ki yüzlerce polis aracının emin olun saatlerce uğraşarak verdikleri bir nizamla dron görüntüleriyle özel bir film prodüksiyonu gibi harekete geçişleri ve kişilerin onurlarını, haysiyetlerini zedeleyecek gözaltı görüntülerini servis ettiler. Maksat adalet aramak olsa dronla aranmaz adalet. Eğer doğrunun, hakikatin peşindeyseniz algı operasyonlarına ihtiyacınız yoktur. O yüzden daha ilk nasıl yapıldığına bakarsanız niyetin ne olduğu ortaya çıkar. İlk günden beri İstanbul için de söylüyorum, İzmir için de söylüyorum hiçbir yerel yönetici yargılanmaktan, soruşturulmaktan muaf değildir. Ama yeter ki yapılan iş adalete uygun olsun, hakkaniyete uygun olsun. Maksat sorgulamak, soruşturmak, hakikate ulaşmak olsun diyoruz. Yargılamalar yayınlansın. Suçlama da duyulsun, cevapları da duyulsun. Ekrem İmamoğlu yargılanmasın demiyoruz. Oradaki belediye başkanlarımız yargılanmasın demiyoruz. Diyoruz ki adil yargılansınlar ve tutuksuz yargılansınlar" dedi.
"Akıllarını başlarına alsınlar"
"Bütün imkanlar ellerinde ama yeter ki adil olsunlar" diyen Özel, "Dün sabah gidip de gözaltına aldıklarında Tunç Soyer mi kaçacak? 3 sene, 4 senelik mevzularla kaçacak olsa 50 kere kaçar. Ne Tunç Soyer’in, ne İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun, ne diğer arkadaşlarımızın, görev, sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızın veremeyecekleri hesap yok. Bunun için akıllarını başlarına alsınlar. Tutukluluk, tutuklama tedbiri istisnadır. Bir tutuklama yaparsan herkes diyecek ki, ’Ee, tabii burada olması lazımdı.’ Kaçarken yakalanır, yurt dışına çıkarken yakalanır. Görevdedir, elinin altında daha dünya kadar delil vardır. Birkaç gün o deliller karartılmasın diye tutulur başka. Görevde olmayan, bunca aydır yıldır soruşturduğunuz, her birisi bir telefonla gelecek olanları sabah şafak operasyonuyla kollarında ikişer polis, karşılarında kamerayla gözaltı görüntüleri, bu yapılan işin de bir siyasi operasyon olduğunu, bir algı yönetimi olduğunu gösteriyor. Bunun için buradan açıklıkla şunu söylüyoruz. Biz sürecin ikinci günündeyiz. İlk günü iyi geçmedi. Bundan sonra İstanbul gibi yapacaksanız, İstanbul’a nasıl mukabele ediyorsak aynı şekilde buraya mukabele ederiz. İzmir’in hafızasında bir şey var. İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, değerli büyüğümüz 379 yılla 33 ayrı suçlamayla yargılandı. Her davet edildiğinde gitti. Her mahkemede aslan gibi oturdu, kendisini savundu. Bir yandan İzmir’e hizmet etti, bir yandan yargıya hesap verdi. Alnının akıyla bir gün bile ceza almadan o soruşturmadan çıktı. O günlerde AK Parti medyası, İzmir’in AK Partili siyasetçileri neler neler söylüyordu. O yüzden İzmir’in siyaset kültüründe soruşturulmak, hesap vermek ve aklanmak vardır. İzmir’in siyaset kültüründe tutuksuz yargılama vardır. Verilemeyecek hesap yoktur. İçlerinde verilemeyecek hesabı olan çıkarsa tutuksuz yargıladığın, şeffaf yargıladığın, savunma haklarını kısıtlamadığın, avukatlarla, eşle, aileyle uğraşmadığın bir durumda herkes adaletine inanırsa sorulan sorulara verilecek cevap yoksa kimse savcıya saldırmaz. Kimse hakime bir şey edemez. Ama iftira, gizli tanık, şantaj, zulüm, bunlara İstanbul gibi yeltenilirse o zaman adalet aranmaz, siyasetin aparatı olunur" şeklinde konuştu.