Avcı, açıklamasında “Laiklik yoksa, demokrasi de yoktur, hukuk devleti de yoktur, ifade ve inanç özgürlüğü de yoktur” ifadelerine yer verirken, laikliğin aynı zamanda bireyin dogmalardan kurtulup bilimsel temellere dayalı düşünebilmesinin yolu olduğuna dikkat çekti.
Laikliğin sadece devletin değil, insanın da niteliği olduğunu belirten Avcı, “Devleti insanlar oluşturur. Laik olmayan insanların görev yaptığı bir devletin laik olması mümkün değildir” diyerek, laikliğin bir toplumun tüm bireylerini kapsayan bir yaşam düzeni olduğunu ifade etti.
10 Nisan 1928’in, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik niteliğinin hukuki temele kavuştuğu tarihi bir gün olduğunu hatırlatan Avcı, söz konusu tarihte Anayasa’dan “Devletin dini, Din-i İslam’dır” ibaresinin ve ilgili dini referansların çıkarılmasıyla laikleşme sürecinin resmen başladığını belirtti.
Açıklamasının sonunda “Laiklik, Atatürk ilkeleri ve Aydınlanma Devrimleri ile birlikte Cumhuriyet’in kilit taşıdır. Asla dokunulmamalıdır” diyen Avcı, Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 359 şube, 39 temsilcilik ve 75 bin üye ile Kemalist devrimleri savunmaya ve Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşmak için kararlılıkla mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi.
