Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Üretim Geleneği
Ankara’nın Ayaş ilçesinde nesiller boyunca sürdürülen tiftik keçisi yetiştiriciliği, bugün yaklaşık 3 bin başlık sürüyle varlığını koruyor. Osmanlı döneminden bu yana önemli bir ekonomik değer olan Ankara tiftiği, üreticilerin emeğiyle yeniden dünya pazarında marka olma hedefiyle yoluna devam ediyor. Bölge ekonomisine katkı sağlayan üretim, aynı zamanda kültürel bir mirası yaşatıyor.
“15 Yılda Bu Seviyeye Geldik”
Dededen kalan mesleği sürdüren üreticilerden Mesut Eroğlu, tiftik keçisi yetiştiriciliğinin çocuk yaşlarda başladığını belirterek, sürünün büyüme sürecini anlattı. Eroğlu, “Biz hayvanı satmıyoruz, tiftiğini satarak sürüyü büyüttük. Yaklaşık 15 yılda bu seviyeye geldik. Tiftik keçisi her şartta yaşayabilen, bozkırda dahi kendini idame ettirebilen çok özel bir hayvan” dedi.
En Zorlu Dönem Bahar Ayları
Üretim sürecinde en fazla emeğin mart, nisan ve mayıs aylarında verildiğini ifade eden Eroğlu, bu dönemde hem tiftiğin kırkıldığını hem de oğlakların doğduğunu söyledi. Yılın geri kalan bölümünde ise bakım sürecinin daha rahat geçtiğini belirtti.
Tiftiğin Lüks Giyimdeki Değeri
Ankara tiftiğinin özelliklerine dikkat çeken Eroğlu, tiftiğin bakteri barındırmayan yapısı sayesinde tekstil sektöründe büyük talep gördüğünü vurguladı. “Kazaktan eldivene, sof kumaşından lüks giyime kadar geniş bir kullanım alanı var. Parlaklığı ve elastik yapısıyla pamuk, yün ve ipekten ayrılıyor” diye konuştu.
Sürü Yönetiminde Denge Önemli
Keçilerin belirli sayının üzerinde zarar edebildiğini belirten Eroğlu, sürülerin parçalara ayrılarak yönetildiğini ifade etti. “700-1000 baş üzeri verimi düşürüyor. Bu nedenle sürüyü bölerek güdüyoruz” dedi.
“Dünyanın En İyi Tiftiğini Üretiyoruz”
Ankara tiftiğinin kalite açısından dünyada eşsiz olduğunu savunan Eroğlu, devlet desteklerinin artırılması gerektiğini belirterek, “Parlaklık, saflık ve elastikiyet açısından dünyanın en iyi tiftiği burada üretiliyor. Ankara sofu sadece Hint kumaşıyla yarışabilir” ifadelerini kullandı.
“Osmanlı’nın Birinci Yatırımı Tiftikti”
Üreticilerden Numan Çinkaya ise yaklaşık 50 yıldır bu işi yaptığını belirterek, tiftik keçisinin Osmanlı’dan gelen en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Çinkaya, “Tiftiğin katma değeri çok yüksek. Bu bir geçim kaynağı olduğu kadar kültürel bir mirastır” dedi.
Yaklaşık 3 bin tiftik keçisiyle sürdürülen üretimin, Ankara tiftiğini yeniden dünya markası haline getirmesi hedefleniyor.





