1925 yılında Nizip’in kırsal Salkım (Hıyam) Mahallesi’nde dünyaya gelen, biri kız 8 çocuk annesi ve 150 torunu olan 101 yaşındaki Ayşe Uğur, ilerleyen yaşına rağmen sağlığıyla dikkat çekiyor.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında dünyaya gelen Ayşe Uğur, yaşlılığın getirdiği fiziksel zorluklar nedeniyle yürümekte zaman zaman güçlük çekse de, ciddi sağlık sorunu bulunmadan hayatına devam ediyor.

Çocukları ve torunları hiç yalnız bırakmıyor

Geniş ve kalabalık bir aileye sahip olan Ayşe Uğur’un 8 çocuğu, 150 torunu ve 50’ye yakın torunlarının da çocukları bulunuyor. Torununun torununu da gören Ayşe Uğur’u çocukları ve torunları hiç yalnız bırakmıyor.

Doğup büyüdüğü köyünde hafızası ve bilinci yerinde yaşamını sürdüren Ayşe Uğur’un eşi 23 yıl önce vefat etti. 23 yıldır köyde kalan oğlu ve geliniyle birlikte yaşayan Ayşe Uğur, ilerleyen yaşına rağmen çoğu ihtiyacını kendisi karşılıyor.

Kütahya İl Özel İdaresi’nden yol çalışması
Kütahya İl Özel İdaresi’nden yol çalışması
İçeriği Görüntüle

Dinç görünümü ve neşesi ile köyün en sevilenlerinden birisi olan Ayşe Uğur, 101 yaşında olmasına rağmen herhangi bir sağlık sorunu olmayan Ayşe Uğur, günlük ihtiyaçlarını kendi başına karşılamaya çalışıyor.

İbadetlerini hiç aksatmıyor

İlerlemiş yaşına rağmen hayata sımsıkı sarılarak asırlık bir çınar ağacı gibi ayakta duran Ayşe Uğur, gününü daha çok ibadet ederek geçiriyor. Çocukluğundan bu yana oruç ve namaz gibi ibadetlerini hiç aksatmayan Ayşe Uğur, gün boyu bir taraftan elinde tespih çekerken, bir taraftandın da pencereden dışarıyı izliyor.

Beslenmesine de çok önem veren, doğal ve organik olmayan ürünleri hiç tüketmeyen Ayşe Uğur, süt, bal, pekmez, reçel, yumurta, tereyağı ve yoğurt gibi doğal ürünlerle beslendiğini söyledi.

101 yaşında olmasına rağmen hiçbir hastalığının olmadığını ifade eden Uğur, genç yaşından itibaren hazır gıda yerine doğal gıdalar tüketmeye dikkat ettiğini, erken yatıp erken kalktığını söyledi.

"Sabah kahvaltımı aksatmam"

Evde kendi hazırladığı gıdaları tükettiğini, yoğurt mayaladığını, bol bol sebze ve meyve yediğini ifade eden Uğur, "Sabah kahvaltımı yaparım. Canım ne isterse onu hazırlarım. İkindiye kadar evden çıkmam ama ikindi sonrası serin havada evin önüne çıkıp gölgede oturuyorum. Çünkü havalar çok sıcak. Sıcağa da pek fazla dayanamıyorum. Her zaman doğal beslendim. Sebze ve meyvelerimiz kendi ürünümdür" dedi.

Çocukluk ve gençlik yıllarına olan özlemini dile getiren Ayşe Uğur, "Eski dönem bu dönemden iyiydi. Eskiden küçükbaş hayvanlarımız vardı. Tavuklarımız vardı. Ürünlerimizi kendimiz hazırlardık. Fakat şu an eski dönemden pek fazla bir şey kalmadı" şeklinde konuştu.

"Annem hep doğal beslenir"

Ayşe Uğur’un en küçük oğlu 55 yaşındaki Nisan Uğur ise, "Annemi her hafta ziyaret ederiz. Kendisini asla yalnız bırakmayız. Ne ihtiyacı varsa karşılarız. Annem ihtiyaçlarını bize söyler, bizde alırız. Her hafta köye annemi ziyarete gelirim. Annem 101 yaşına girdi. Annemim doğal ve organik yiyecekleri tükettiği için bu yaşa geldiğine inanıyorum. Ailemizin en büyüğü 75 yaşında, ailenin en küçüğü olarak ben 55 yaşındayım. Annem her zaman doğal yiyeceklerle beslenir. Bu zamana kadar doğal beslendi ve sağlığına çok dikkat eder. Annemin şu anda her hangi bir hastalığı yok. Annemin şekeri, kolesterolü ve tansiyon gibi her hangi bir rahatsızlığı yok" dedi.

Kaynak: İHA