Hatırlarsanız, seçim öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “İktidarla el ele vermeyen belediyelerin olduğu kentlere hizmet gitmez” diye bir açıklaması olmuştu.
Bu da seçmene yönelik bir şantaj olarak değerlendirilmişti.
Seçimler geldi geçti.
Seçim sonuçlarına baktığımızda bu söylemin seçmende karşılık bulmadığını, aksine tam tersine bir etki yaptığı ortaya çıktı.
***
Şimdi;
Hükümetin Eskişehir'de devam eden projeleri var...
Örneğin ilçe yolları...
Sarıcakaya, Alpu-Mihalıççık ve Seyitgazi yolları bugüne kadar çoktan bitmesi gereken yollardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eskişehir'e geldiğinde bizzat söylemesi, ardından da Ulaştırma Bakanının bizzat açıklamasına rağmen bu yollar söz verildiği üzere 2023 yılında bitirilemedi.
***
Bir de iktidar partisi aktörlerinin mahalli seçim sürecinde Eskişehirlilere verdiği sözler var...
Örneğin: Eskişehir Kuzey ve Güney çevre yollarının yapılacağı, TOKİ mağdurlarının mağduriyetinin giderileceği, Emek Mahallesine Lise yapılacağı gibi...
***
Dolayısıyla;
Yıllardır bir türlü bitiril-e-meyen ilçe yollarının bundan sonraki süreçte bitip-bitmeyeceğine, öte yandan da seçim öncesi sözü verilen çevre yollarının yapılıp-yapılmayacağı ile TOKİ mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilip giderilmeyeceğine, Emek Mahallesine Lise yapılıp yapılmayacağına bakacağız...
***
Bunlar yapılırsa mesele yok...
Yapılmazsa, gerçekten bu iktidarın oy alamadığı şehre hizmet götürmediği gerçeği bizzat Eskişehir'de tescillenmiş olacak!
Böyle bir davranışın bundan sonraki yapılacak ilk seçimde iktidar partisine yansımasının nasıl olacağını ise söylemeye gerek bile yoktur herhalde...

Akpp (12)

RESMEN AYAR OLUYORUM!


Bu şehirde doğmuş ve bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak, sokağa her çıktığımda:
-Kaldırım üzerine park etmiş araçları görünce…
-Esnafın dükkan önünde içtiği sigara izmaritini yolun ortasına fırlattığına şahit olunca…
-Yaya yolu üzerine dondurma dolabı konulduğuna rastlayınca…
Hatta...
-İncecik gövdesi olan ağaçlara 2-3 tane bisiklet bağlandığında…
-Oturma banklarının etrafının çöp içinde bırakıldığında…
-Görme engeliler için yapılan sarı çizgilerin üzerine mal konulunca…
Adeta ifrit oluyorum…
***

-Trafiğin en yoğun olduğu saatte sağa çekip duran aracı gördüğümde…
-Taksiciler kavşağın orta yerinde durup yolcu indirdiğinde…
-Bazı camilerden dışarıya sürekli yüksek ses verildiğinde…
-Ağaçlara çivi ile ilan çakıldığında…
-Tramvay ve toplu taşım araçlarına inip binmenin hala bilinmiyor olmasına…
Resmen fıtık oluyorum…
***

-Delik torbalar ile pis sularını akıta akıta çıkartılan çöpleri gördüğümde…
-Yeşil ışık yanmadan korna çalma marifetini kazanmış sürücülere rastladığımda…
-Kahvehane önünde oturan erkeklerin önlerinden geçenlere yiyecekmiş gibi bakmasına şahit olduğumda…
-Merkezde bulunan mağazaların müziğin sesini bangır bangır bağırtmasına…
-Evcil hayvan sahiplerinin kalabalığın ortasında hayvanlarını serbest bırakmasına…
Bildiğiniz ayar oluyorum…
***

-Yolun üzerinde sizi durdurup “çok açım” ya da “yola gideceğim” diyerek para isteyenleri gördüğünde…
-Duvarlar, direkler ve ağaçlardan sonra bir de yerlere reklam afişi yapıştırıldığında…
-Bankların sırt konulacak yerlerine oturup, oturulacak yerlere ayaklarını koyanlara tanık olduğumda…
-Her iki adımda bir bankamatik ile karşılaştığımda…
-Kırılan duba, kaldırım ya da direklerin aylardır onarılmadığına şahit olduğumda…
Kesinlikle deli oluyorum…
***

-Elinde iki çocuğu, yeşil ışık yanmadan karşıya geçmeye çalışan anne-babaları gördüğümde…
-Mal indirip bindiren araçların yol kenarında bulunan ağaç ve direkleri kırdığında…
-Her yağışta, saçaklardan akan su ve yerinden oynayan taşların üzerine basılmasıyla arasından sıçrayan sularla sırılsıklam olduğumda…
-İnşaat çalışmaları nedeniyle yaya yolları gasp edildiğinde…
-Yolun ortasına masa-sandalye atıldığında…
Gerçekten rahatsız oluyorum… 

Kaldırım-2

VAKFIN GENEL MERKEZİ İSTANBULA MI TAŞINIYOR?

Türk Dünyası Kültür Başkenti bilindiği üzere vakfa dönüştü.
Vakfa dönüşmesi sonrasında geçen 10 yıllık süreç içinde de sadece Millet Bahçesi altındaki Otopark ile Dedekorkut parkı içindeki kafeteryaların gelirini almak dışında bir de yasal zorunluluk olan genel kurulu yapmaktan başka bir faaliyeti olmadı.
***
Genel merkezi Eskişehir'de olan ve Odunpazarı Orta Mahallede bir genel merkez binası bulunan Türk Dünyası Vakfı, Ümraniye Belediyesinden bir Av köşkü almış...
Köşkü para ödeyerek mi aldı yoksa Ümraniye Belediyesi bu köşkü vakfa mı tahsis etti bilemiyoruz...
***
Ancak...
Söylenenlere bakılırsa Türk Dünyası Vakfı genel merkezini Eskişehir'den, Ümraniye'deki bu köşke taşımayı düşünüyormuş.
***
Umarız bu doğru değildir...
Zira...
Eskişehir Kültür Başkenti projesi sonrası oluşan vakfın Eskişehir'den elde ettiği gelirle İstanbul'da faaliyet göstermesi hiç hoş olmaz sanki.