-Eskişehir “Havacılık Kenti” olsaydı; bu şehirden başta Akdeniz ve Ege’ye yurt içi uçak seferlerimiz falan olurdu.
***
-Eskişehir demiryollarının kesiştiği bir şehir olsaydı; Her hızlı tren Eskişehir’de durur, Eskişehirliler Hızlı tren ile İzmir’e gidebilmek için Emirdağ’a gitmeye mecbur bırakılmazdı.
***
-Eskişehir karayollarının kesiştiği bir şehir olsaydı; yıllardır söz üzerine söz verilen alternatif Kuzey ve Güney çevre yolları
***
-Eskişehir Sanayi Kenti” olsaydı; sanayicinin bu kentte ürettiği ürün yıllardır demiryolu ile limana ulaşır, karayolu ile taşınmak durumunda kalmazdı.
***
-Eskişehir “Tarım Şehri” olsaydı; tarım arazilerine göz dikilmez, üzerine zırt pırt termik santraller, kömür madenleri falan yapılmaya çalışılmazdı.
***
-Eskişehir “Öğrenci Kenti” olsaydı; şehre okumak için gelen öğrencilerin barınma sorunu çözülür, yurtlar yapılır, şehir öğrencilerden para kazanma uğruna Apart çılgınlığı yaşamazdı.
***
O yüzden, Eskişehir ile ilgili konuşurken kimse yukarıdaki kimliklerden falan bahsetmesin.
Zira…
Bu şehirde bu kimlikleri doğrulayacak karşılıklar maalesef yok!
Şehri tanıtırken”Anadolu kenti” deyip geçin.
SADECE İBRAHİM ARSLAN İLE MUHABBETİMİZ OLUYOR.
AK Parti Eskişehir milletvekili Ayşen Gürcan’a sormuştuk geçenlerde…
“CHP Eskişehir milletvekilleriyle aranız nasıl. Mecliste görüşüp, konuşuyor musunuz?diye…
***
Utku Çakırözer ile çok sık karşılaşmadıklarını söyledi önce.
Jale Nur Süllü ile de çok muhabbetlerinin olmadığını ifade etti.
***
Ardından da…
“Ancak İbrahim Arslan ile görüşüp, konuşuyor, hal hatır soruyoruz. Karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir muhabbetimiz var. Hatta geçenlerde yine karşılaşıp sohbet ettik. Bana TOGG araç almak istediğini, nasıl alabileceğini sordu. Kendisi adına araştırabileceğimizi söyledim”
DOĞRUYSA BU BÜYÜK SKANDAL OLUR!
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili yönetim ve sendika kaynaklı bir takım iddialar var.
İddiaların yönetildiği iktidara yakın sendika olan Sağlık Sen’in şube başkanı Hasan Hüseyin Köksal bir açıklama yaparak, sendikalarına ve sendikalarına üye çalışanlara yönelik iddialara cevap vermiş.
***
Açıklamasının sonunda onun da ilginç bir iddiası yer alıyor.
Köksal, kendileri hakkında çeşitli iddialarda bulunan rakip sendikaya yönelik olarak “Bu sendika lise mezunu iken Üniversitede derse giren ve haksız kazanç elde eden şahıs hakkında da bir araştırma yapıp hukuki dayanağı olmayan bir olayı da araştırırsa, kamuoyu aydınlanmış olur” diyor.
***
Sendika başkanı resmen:
“Lise mezunu bir kişi nasıl olduysa öğretim elemanı yapıldı ve bu lise mezunu kişi üniversite öğrencilerinin derslerine girerek onlara ders verdi.”diyor.
***
Eğer bu iddia doğruysa…
Yani…
Osmangazi Üniversitesi’nde, lise mezunu kişi öğretim elemanı olarak fakültede derslere giriyorsa, bu tam anlamıyla skandalın daniskası olur!
Eğer bu iddia doğruysa, üniversite yönetimi bunun altından nasıl kalkar bilemiyoruz…