Sanayi Odası Başkanı Clalettin Kesikbaaş'a “Eskişehirspor içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulur?” diye sorduk.
”Reçete gayet basit” diye başladı anlatmaya...
***
Eskişehirspor'un biriken borçlarından kurtulması için en az 200 milyon lira gerektiğini, böyle bir durumda haklı olarak kimsenin cebinden 200 milyon lira çıkartıp vererek kulübe başkan olmak istemeyeceğini söyledi önce...
***
Ardından da:
“Burada aslında yapılacak iş belli. Her biri 2 milyon lira olan 100 hisseli bir şirket kurulur. Herkes 2'şer milyon liraya bir hisse alır. Eskişehir'de 2 milyon liraya bir hisse alacak 100 kişi çıkmayacak mı? Ben bir hisseyi kendi adıma seve seve alırım. Çevremdeki birkaç iyi görüştüğüm arkadaşlarımın da hisse almaları nı sağlarım. Bu 100 hisse sahibi olan kişiler arasında eğer başkan olmak isteyen olursa, yönetimini de bı hisse sahiplerinden oluşturmak koşuluyla, şirket sermayesi olan yüzde 10'unu baştan kulübe hibe eder. Böylelikle toplanan para ile borçlar ödenir, Kulüp ismi değişmeden yoluna devam eder.” dedi...
***
Kesikbaş, Eskişehirspor'u kurtaracak olan reçetenin bu olabileceğini düşünüyor.
Şirketleşme ile birlikte borçlardan kurtulan kulübe süreç içinde belediye ve kamu kurumlarının da yasal çerçevede daha rahat katkı verebileceklerini, kulüp hisselerinin borsaya bile kote edilebileceğini, coin'den tutun da şirketleşme ile kulübe birçok avantajın sağlanabileceğini sözlerine ekliyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AK PARTİ'DE İL BAŞKANLIĞI DÜĞÜMÜ...
AK Parti'de şu sıralar gündem il başkanlığı...
***
Bir yandan Seçim öncesi Süleyman Reyhan'ın görevden alınmasıyla yönetim içinden il başkanlığına atanan Gürhan Albayrak'ın görevine devam edip edemeyeceği merak edilirken diğer taraftan da il başkanlığı için isimler arasından hangisinin işinin olup olmayacağı konuşuluyor.
***
Parti kulislerinde konuşulanlara bakılırsa, Gürhan Albayrak il başkanlığı görevinde kalmak ve yapılacak kongrede de aday olup seçilmiş il başkanı olmak için çaba gösterirken, Hakan Çizmelioğlu'nun genel merkez tarafından Ankara'ya çağrıldığı, bunun da “Çizmelioğlu il başkanı mı oluyor?” söylemlerine neden olduğu söyleniyor.
***
Öte yandan, eski Sivrihisar belediye başkanı ve seçimde Tepebaşı adayı olan Hamid Yüzügüllü ile Mürsel Çavdar'ın da il başkanı olmak adına Ankara'da aracıların da vasıtasıyla kulis çalışmaları yürüttükleri parti çevresinde konuşulanlar arasında...
***
Sonuç olarak:
AK Partide il başkanlığı meselesi parti içinde kişi ve gurupların birbirlerine karşı resmen güç gösterisine dönüşmek üzere.
Ve bu durum da ister istemez fırtına öncesi sessizliği akıllara getiriyor.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
GENEL SEKRETERLİK YARIŞI SONA ERDİ AMA...
Osmangazi Üniversitesi'nde siyasetçilerin de devreye girmesiyle adeta yarışa sahne olan “Genel Sekreter kim olacak” mücadelesi Harun Yoldaş'ın atanmasının yapılmasıyla son buldu.
***
Üniversite çevresinde konuşulanlara bakılırsa, bundan bir süre önce genel sekreterliğe vekaleten atanan Tahsin Yamak ile görüşen rektörün, çok baskı altında olduğunu söylediği, bunun üzerine Tahsin Yamak'ın da “Arkamda duramayacaksanız ben ayrılayım” diyerek, görüşmeden çıkar çıkmaz istifa ettiği öğrenildi.
***
Tahsin Yamak ile birlikte geçtiğimiz Cuma günü ataması yapılan danışman ile Uluslararası İlişkiler Ofisinde görev yapan yetkilinin de görevlerinden istifa ettiği söyleniyor.
***
Yukarıda da söylediğimiz gibi, genel sekreterlik için siyasetin de devrede olduğu bir yarış vardı üniversitede.
Yapılan atama ile yarış sona erdi.
Fakat yarışın sona ermesi yaşanacak huzursuzlukları da sona erdirecek mi?
İşte bunu önümüzdeki günler gösterecek galiba...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
POLİTİKACILAR BİLDİĞİNİZ GİBİ...
İki politikacı konuşuyormuş…
Daha doğrusu bir konu ile ilgili olarak alışılagelmiş tartışma ve kavga halindeymişler.
Her ikisi de kendi söylediğinin doğru olduğunu ileri sürüp geri adım atmadığı için, haliyle sağlıklı bir sonuç da çıkmıyormuş tartışmadan.
En son biri diğerine “Hatalı olduğunu kabul et, ben de senin haklı olduğunu söyleyeyim. Yoksa bu iş sabaha kadar uzayacak” teklifi yapmış…
Bunun üzerine siyasetçi “Tamam. Kabul ediyorum. Hatalıyım” deyince diğeri güya sözünü tutmuş ve şunu söylemiş:“Haklısın! Vallahi haklısın!”
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,