Köprünün mimarı, o dönemin ünlü isimlerinden Sedefkar Mehmet Ağa'dır. İhtişamlı köprü, 11 ayak üzerine oturtulmuş ve 10 kemerden oluşan estetik bir tasarıma sahiptir.
Tarih boyunca
Tunca Nehri'nin sularını üstünde taşıyan bu kemerli yapı, tarihi boyunca birçok zorluğa karşı direnç göstermiştir. Ne var ki, zaman içinde yaşanan su taşkınları köprünün yarısını ve ortasındaki yazıtlı köşkü yıkarak, onlara zarar vermiştir.
Ancak, 2008 yılında gerçekleştirilen bir özenli restore çalışması sayesinde, Ekmekçizade Ahmet Paşa Köprüsü eski ihtişamına kavuşmuştur. Restorasyon sürecinde, orijinal tasarımın ve mimarinin detaylarına sadık kalınarak, köprü aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiştir.
Ekmekçizade Ahmet Paşa Köprüsü, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, tarih kokan atmosferi ve mimari güzelliği ile ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir. Bu özel yapı, geçmişin izlerini taşıyan bir anıt olarak, kültürel mirasımızın önemli bir parçasını temsil etmektedir.