Dünyamız, Güneş’in etrafındaki dönüşünü bir kez daha tamamladı ve yeni bir yıl yine geldi. Her şeyi biz kendimiz belirlemişiz; bir takvim yaratmışız, dünyanın Güneş etrafındaki yörüngesinde bir tur yapmasına karşılık gelen yaklaşık 365 gün 6 saatlik zaman dilimini bir yıl ilan etmişiz.
Uzayda olsak durum değişecek. “Genel Görelilik Kuramı”na göre zaman, mekân ve hareket birbirlerinden bağımsız değildir; aksine bunların hepsi birbirine bağlı, göreli olaylardır. Uzayda yerçekimi alanı, dünyada olduğundan daha düşüktür. Bu nedenle orada zaman, bizim bulunduğumuz yeryüzünden daha hızlı geçer. Pratikte uzayda “günler” diye bir şey olmaz; bu kavram ancak bir gezegendeyken devreye girer. Bu teori, uzay ve zamanın nasıl etkileşimde bulunduğunu ve kütle çekiminin bu etkileşim üzerindeki rolünü açıklar. Einstein’ın devrim niteliğindeki bu çalışması, Newton’un kütle çekim yasalarını genişleterek evrenin daha derin ve karmaşık yapısını biraz olsun anlamamıza olanak tanır.
Biraz daha işin içine girersek, kolayca çıkamayacağımızı bildiğimden konuyu buradan sonra astrofizikçilere bırakıp, biz bulunduğumuz dünyamıza sahip çıkalım ve üzerinde insanca yaşayalım diyorum…
Yaşlandıkça yıllar daha çabuk geçmeye başladı; artık bir ertesi yıl sanki daha çabuk geliyor. Canlılığın değişmez kuralı, yaşarken sona doğru hızla koşmaktır. Kimi filozoflar, insanın doğduktan sonra ölmeye başladığını söyler; yaşamın tarifi olsa gerek. Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türü insandır. Bu da yaşadığı dünyayı anlamlı kılma gereksinimi doğurur. Yoksa kim bile bile ölümü bekler, değil mi?
İşte tam burada beynimiz, neokorteksimiz devreye girer; plan yapar, geleceği kurar. Hatta yapabilirse, öldükten sonra da yaşamayı seçer, ölümsüzlüğü keşfeder. Bunu başarabilmenin en kısa yolu, ölümden sonra da yaşamı vaat eden dinlerden birini seçmektir. Başaramazsan kabullenir, sana ayrılan süreyi insana yakışır şekilde tamamlamaya bakarsın. İnsana yakışır derken; başkasına zarar vermeden, sömürmeden, paylaşarak, hoşgörü içinde, diğerlerini de severek yaşamaktan söz ediyorum.
Toplum içinde yaşadığına göre işini zorlaştıranlar mutlaka çıkacaktır; onlara da yenilmemen gerekir. İnsan doğuştan kötü ya da iyi değildir, seçimleri onu oluşturur. Biz, her ne olursa olsun, yeni yılda da insan kalmaya devam edelim.
Yeni yılınız kutlu olsun, gelecek günler daha umutlu olsun…