Yeni Dünya düzeninde Nükleer Anlaşma'da
Batı'lı devletlerin taleplerini reddeden İran
ABD yönetimi tarafından desteklenen halk hareketleri ile
istikrarsız bir döneme giriyor.
Obama yönetiminin nükleer anlaşma sürecinde
İran'da 2009 da desteklemekten kaçındığı isyanlar
günümüzde Halk hareketi niteliği kazanarak genişlerken
Biden yönetimi tarafından destekleniyor,
olaylar neredeyse İran'ın tüm şehirlerine yayılıyor.
Masha Amani ve Hadis Necefi'nin öldürülmesi ile yayılan gösterilerde
farklı etnik ve dinsel grupların baskı rejimini reddeden talepleri öne çıkıyor.
Bağımsızlık ve federal yapı talepleri siyasi açıdan rejimi sarsıyor;
ancak olayların İran'da rejim değişikliği oluşturması beklenmiyor.
Ordu ve Devrim Muhafızları rejimi desteklemeyi sürdürüyor.
Bakalım olaylar İran'da reform sürecini başlatabilecek mi ?
...
Enerji krizi ile ekonomik açıdan gerileyen,
İngiltere dışında Ekonomik büyüme sağlayamayan Avrupa devletleri,
yüksek enflasyon ve resesyon sürecini yaşıyor.
Ekonomik çözülme siyasi çözülmeyi tetikliyor,
aşırı sağ İsveç ve İtalya'da iktidar oluyor.
Avrupanın üçüncü büyük ekonomisi,
AB'nin kurucu ülkelerinden İtalya'da Mussolini ruhu canlanıyor.
Mussolini'nin iktidara yükselişinden yüz yıl sonra
İtalya'da faşizm yeniden kazanıyor.
İtalya'nın Kardeşleri Partisinin lideri Meloni,
Salvini ve Berlusconi ile birlikte hükümeti kurabilecek çoğunluğa ulaşıyor,
AB sarsılıyor.
Eski Başbakan Draghi'nin Brüksel ile uzlaştığı reform programının
sürdürülmesi bekleniyor.
AB Polonya ve Macaristan'dan sonra İtalya ile de ayrışıyor.
...
Putin'in ilhak politikası'ı taktik nükleer silah tehdidi ile sürüyor.
Hindistan ve Çin'in uyarıları Putin'in kararlılığını etkilemiyor.
Referandum sonuçları ile ilgili olarak Çin
BM'de ilhakı desteklemediğini açıklıyor,
"tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli" çağrısında bulunuyor.
Uluslarası tepkilere rağmen Putin,
Herson ve Zaporijya'nın "bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzalıyor,
İlhak'a bir adım daha yaklaşılıyor.
Putin Luhansk Donetsk Herson ve Zaporijya'nın
Rus toprağı olduğunu Uluslarası toplumun tepkilerine rağmen
resmi bir törenle açıklıyor.
Batı Kulubünü alınması zor kararlar bekliyor !.
....
Siyasi sınırları zorlayan bir başka ülke Yunanistan.
Miçotakis seçim atmosferinde adeta kaşınıyor!
Türkiye'nin sinir uçları ile oynuyor.
Siyasi konjonktürü fırsat olarak görüyor.
Adalar denizinde Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen
silahlanmaktan vazgeçmiyor.
Midilli ve Sisam Ada'larında askeri hareketlilik gözleniyor.
İki ülke savaşa bir adım daha yaklaşıyor,
savaş alanı olarak Kıbrıs gösteriliyor.
Umarız Miçotakis'in siyasi tercihi barıştan yana olur ve
6 Ekim Prag Avrupa Siyasi Topluluğu Toplantısı'nda tansiyonu düşürebilir.