Yargıya duyulan güven her geçen gün daha da azalıyor, çünkü mahkemelerin bağımsızlığına ve tarafsızlığına duyulan inanç her gün daha da azalıyor.
Önce Fetö’nün kumpas davaları, çözüm sürecinin saç baş yoldurtan çadır mahkemeleri ile başladı. Yıllarca muhalif her söylemin cezalandırıldığı hakaret olarak yorumlandığı, her söyleme halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya terör propagandasından dava açılmasıyla devam etti.
Türkiye’de geçmişten beri zaten sıkıntılı olan erkler ayrılığı ve yargı bağımısızlığı ilkelerinin, başkanlık sistemi ile artık yargının iyice hükümetin silahı haline dönüşmesine sebep oldu.
İBB başkanı İmamoğlu aleyhine açılan hakaret davasında İddianameyi kabul eden ve davayı 5 inci Celseye kadar yürüten Hakim’in, 2022 Yaz Kararnamesi ile, kendi talebi olmaksızın ve hatta kendi rızası hilafına, teamüllere tümüyle aykırı olacak biçimde, daha 2.5 yıl gibi bir süresi varken geldiği bölge olan Karadeniz’e tayin edildiği iddia ediliyor.
Eylül ayında İzmir Karaburun Adliyesi’ne giderek yanındakilerle birlikte polise tepki gösteren, hakim ve savcıları tehdit ettiği iddia edilen Karaburun MHP İlçe Başkanı’nın tutuklanması üzerine adliyede daha bir kaç aydır görev yapan hakim ve savcının görevlerinden alındığı Şanlıurfa Siverek'e görevlendirildikleri iddia ediliyor.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmaya atanan yeni savcı’nın MHP Genel Başkan Başdanışmanı, Ankara İl Başkanı Ankara İl Sekreteri ile de fotoğrafları olduğu iddia edildi.
Tüm bu şüpheli gelişmeler toplumun bir kısmında dokunulmazlık olduğu bir kısmının ise sürekli yargılanma endişesini beraberinde getiriyor.Herkesin güven içerisinde hissetmesinin tek yolu liyakatli, vicdanlı, tarafsız, güvenceli hakim, savcı ve avukatlardan oluşan bir yargının yeniden yapılandırılması.
Söylemek istediklerimizi dünyanın gördüğü en büyük komutanlardan Fatih Sultan Mehmet çok güzel özetlemiş “Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığında asalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür!”