Vergi gelirlerinden bizim Eskişehir’in alacağı var!..

Abone Ol


Elin memleketinde de varmı bilemiyorum ama, benim ülkemde o denli çok kutlama, ya da anımsatma amaçlı “haftamız var ki, yılın 52 haftasına nasıl sıkıştırılmış bilemiyorum. Belki de çoğu iç içe geçiyor, aynı haftalara sıkıştırılıyordur…Artık hangisi önemseniyor, hangisi medyada haber olarak yer alabiliyor? şansına ve o günlerin güncel olaylarının yoğunluğuna kalmış…

Dünkü haberler arasında gözüme ilişti, bir yeni hafta başlamış;

-Vergi Haftası ve bizim ildeki etkinlikleri…

***

Öğrencilik yıllarında önemsenen derslerden birinin adı “Yurttaşlık Dersi” idi. Dersin müfredatından birinin ana başlığı da, Yurttaşların devlete karşı görevleri. İkisi aklımda kalmış,

-Askerlik yapmak, vergi ödemek!..

Amenna… Bu noktada belleğimi yokluyorum nafile;

-Yurttaşlık hakları yok mesela!..

Bir hatırladığım da, Jandarma korumasında, at sırtında köyleri dolaşan vergi tahsildarları…

Sahip olduğu 3-5 dönüm toprağın emlak vergisi, ya da Ziraat Bankası’ndan alınan “döndürme kredisi”ni döndürememiş yurttaşın korkulu rüyası…

Vergi bilinci artmalı ama, ‘vergi adaleti’ ne olacak?..

Haberden edindiğim bilgiye göre, 1990 yılından bu yana kutlanıyormuş Vergi Haftası. Muhtemelen o yıldan bu yana da iller bazında gelenekselleşen

Vergi rekortmenleri törenleri!..

Yine muhtemelen o yıllardan kalma bir başka yasal uygulama da “vergi yüzsüzlerinin” kamuoyuna açıklanması… Sanırım en iyisi buydu ama, her yerinde karar gibi;

-Yüzsüzler kaçırdıklarıyla yeraltına sığınmış durumda!..

Neyse; haftanın Eskişehir’le ilgili etkinliklerine gelince.

Vergi Dairesi Başkan Vekili Hüseyin Acar, maiyetindeki yöneticilerle birlikte Vali Güngör Azim Tuna’yı ziyaretle başlatmış haftayı. Anladığıma göre bundan sonrasında ilin önemli vergi mükellefleri ziyaret edilecek. Buluşma sırasında devletin temsisi sayın Vali de konuşarak, söylenmesi gerekenleri söylüyor. Özeti;

-Vergi bilinci arttırılmalıdır!..

Kuşkusuz çok önemli. Gerçekten de günümüzün koşullarında devlet hazinesinin en önemli gelir dilimi vergiler. Kazancına göre dürüstçe ödenen vergiler… Özellikle de ürettim ve ticari faaliyetlerde bulunanların vergileri. Malum kamu görevlisi ve özel sektör çalışanların vergileri “kaynak”tan kesiliyor.

Kesintiyi yapanlar, bunları hazineye aktarıyor mu, o başka!.. Sıradan vatandaşlar için bir “garanti kaynak” daha var;

-Dolaylı vergiler!..

Oranları farklı olmakla birlikte suyun-sütüne, armudundan-elmasına varasıya. Okuyana “kötü örnek olmasın” diye en önemli kaynak;

-Alkollü içecekleri ve tütün ürünlerini saymıyorum bile!..

Eskişehir, Ankara’ya yakın diye!..

Vergi bilinci, denildiğinde bir başka nokta. Yukarıda sözünü ettiğim “vergi rekortmenlerine ödül” törenleri biçim Ticaret Odası tarafından organize edilir. Uygun zamanlarına denk getirilir, genellikle Maliye Bakanlarımız da katılır o törenlere…

TRT muhabiri olarak ve “görev gereği” onlarcasını izledim. Bakanlığın verilerine göre, bu anlamda Eskişehir’in özelliklerini sıralarlar. Araya şu sözcüğü mutlaka sıkıştırırlar;

-Eskişehirli mükellefler vergi ödeme namusuna sahiptir. Geçen yılın rakamlarına göre tahsilat oranı yüzde 90’lara ulaşmıştır…

Salondakiler sevinir, gururlanır, alkışlar zamanın bakanını… Bir ara ya ETO Başkanı, ya da Meclis Başkanı söz alır. Sayın Bakanın söylediğini teyit ettikten sonra o da bir başka tespitte bulunur. Daha doğrusu yakınma;

-Haklısınız sayın bakan ama, Eskişehir mükelleflerinin dürüstlüğü, titizliği buyurduğunuz gibidir ama, nedense Bakanlığınız müfettişleri bizim buralardan hiç eksik olmazlar.”

Buna bağlı şu ironiyi de ekleyerek tamamlar konuşmalarını;

-Her halde Eskişehir, Ankara’nın hemen dibinde olduğu için!..

***

Konunun bir yöne bu. Diğer yönü de Eskişehirli (dolaylı-dolaysız) vergi mükelleflerinin ödediği vergilerin ne oranda geri dönüş yaptığıdır. Yılların verilerine bakılırsa;

-Eskişehirler devlet hazinesinden epey alacaklı!..