Süleyman Seba yazdırmış, ben de okuyup imzaladım!..

Abone Ol


Köşemizin bugünkü konusu dünden belli olunca, başlıktaki sözcükleri de hiç zorlanmamadan sıralayıverdim!..

Günümüzün ortamında ve de yoğun gündeminde “ne alaka” diyeceksiniz de, ben “söyleyip yazdırıp bıraktıklarını” günümüzde yaşadıklarımızla “alakalı” buldum. Durup dururken de aklıma gelmiş değil.

Malum, “Süleyman abi” ya da “sayın Seba” ilgili kamuoyu tarafından “spor adamı” olarak bilinir.

-Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün 16 yıl Başkanlığını yapan bir saygın kişi…

Ömrünün aktif dönemlerinde de adı anılan spor kulübünde futbolculuğunun ardından “Milli İstihbarat Teşkilatı” mensubu. MİT İstanbul Bölge Daire Başkanı olarak sonlandırdığı bir devlet görevlisi aynı zamanda..

Önceki gün merhum Seba, ölümünün 2 yılında BJK yönetimi tarafından mezarı başında anıldı. Bu arada kimi haber siteleri “Süleyman Seba’nın unutulmaz sözleri” başlığıyla o sözlerini yayınlandı.

Bugünkü konumuz o sözler.

Her zaman aldatabilirsiniz!..

İlk sıraya, o sözlerle anlattığı bir bölüm özellikle dikkatimi çekti. Geçmişe, bugünlerimize ve elbette geleceğe ilişkin şu yorumu. Herkes için “ders” niteliğinde. Okuyalım;

“-Herkesi her zaman aldatabilirsiniz. Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatamazsınız. Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım.”

Bana göre kişiliğinin bir bölümünü tanımlamış sanki. Ama günümüz gündeminde “aldatmanın-aldatılmanın” geçerliliği, “anlamlı-anlamsız” çok kullanılıyor. Üzerine derin yorumlar da yapılmakta. Hatta;

-Uygarca davranılıp, özürler de dileniyor!..

Toplumun önemli kesimi tarafından takdir de görmekte. Diğer bir kesim ise “Allah’a havale” ile geçiştirmenin kolaylığına kapılıp boş vermekte…

-Geneliyle de hoş görmekte!..

Bense; aldatmanın ve aldanılmanın bir zaman sonra mümkün olmayacağını düşünmekteyim…

-Aldatanın bir süre sonra aldatılması kaçınılmazdır zira!..

Dostlardan korkarak yaşamak!..

Bir başkası, “beşeri alemde” dün de, bugün de kabul gören bir genel değerlendirme. Kimi zaman bizler de özellikle son bölümünü “hazır klişe” olarak, yenilen kazıklar aklımıza geldikçe, tekrarlarız. Bakalım doğru mu söylemiş;

“-İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim.

İnsanlarla yaşadım insanlığı öğrendim.

İnsanlarla yaşadım, insanlarda nankörlüğü gördüm.”

Devamı, o sözünü ettiğim, kaçınılmaz ama çoğu kez gerçeği ifade eden o ünlü klişe;

-Dostlarım, dostlarım… Ama ben en çok dostlarımdan korkarım!..

Gerçektir, korkarız!.. Yine de çaresiz “dost bilip” dostlar edinip, çaresiz onlarla tüketir ömrümüzü, “dostlarla” tamamlarız…

Benden de meslektaşlarıma!..

Sevgili Seba’nın “Unutulmaz sözleri” arasında not ettiğim birkaç paragraf daha var. Hepsini buraya alıp, altına-üstüne birkaç satır eklemek düşüncesindeydim. Ne ki bazıları “sevgilisine” özel. Yine de onlardan en özlü olanını aktarıp, bitireyim istedim.

“-Beşiktaş için bir şeyler yapmak istiyorsanız, kimsenin adamı olmayın!..”

Buradaki ilk sözcüğün yerine istediğiniz sözcüğü yerleştirebilirsiniz.

-Benim aklıma geliveren çok genel bir kavram; VATAN!..

Bunu ben kendi dalımda biraz “özelleştirmek” istiyor, bir küçük eklemeyle meslektaşlarıma sesleniyorum;

-Kendiniz ve de gazetecilik adına bir şeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın!..

Hepiniz “dostça” kalın…