Şimdi birileri yine " Tiyatro karın doyurmuyor" diyecek ama...

Abone Ol

İstanbul'dan Eskişehir'e iki gün geçirmek için gelen bir dostumuzdan dinledik anlattıklarını...
Şehri şöyle bir dolaşıp, akşam yemeğini de yedikten sonra, İstanbul'da da sık sık yaptığı gibi tiyatroya gitmiş.
Tiyatro biletinin 75 lira olması karşısında ilk büyük şoku yaşamış.
Ardından “Kendime Kıyamam” isimli oyunu sergileyen sanatçıların ortaya koymuş olduğu performans karşısında ikinci şoku yaşamış.
Üçüncü şok da tiyatro bittikten sonra izleyicilerin bir bölümünün yürüyerek, bir bölümünün de toplu taşıma araçlarına yönlenerek evlerinin yolunu tutmaları olmuş...
Dedi ki;
“Bilet fiyatlarının 75 lira olmasına inanamadım. İstanbul'da ön, orta ve arka sıralar olmak üzere bilet fiyatları en az 1000-1500 ve 2000 liradan başlar. Oyuncuların performansına bayıldım, ciddi söylüyorum İstanbul sahnelerinde bu kadar profesyonellik yok. İzleyicilerin oyun sonrası evlerine gidiş şekline şaşırdım zira İstanbul'da araç olmadan, üstelik en az 1,5-2 saatte eve gitmeniz mümkün değil. Bu Eskişehirliler için büyük bir nimet.”
***
Sadece bununla da kalmadı söyledikleri...
“Bilet fiyatı olan 75 lirayı İstanbul'da yer gösterene verseniz beğenmez. İki kişi bir tiyatro izlemeniz en az 6-7 bin liraya ve 2-3 saatinize mal olur. İnanın sırf tiyatro izlemek için İstanbul'dan Eskişehir'e gelmek daha mantıklı”
***
Yukarıda da söyledik ya birileri yine çıkacak ve sanki birbirlerinin karşılığıymış gibi “Yol yok bu tiyatro diyor” diyecek...
Varsın desinler!
Zira...
Ne bunların tiyatroya ne de tiyatronun bunlara ihtiyacı yok...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ŞİDDETİN ÇIKIŞ NOKTASI...

Toplumumuzda anlayışsızlık rekor seviyeye yükselmiş vaziyette.
Tahammülsüzlük, saygı sınırının azalması, siyasetin insanlığın önüne geçmesi, dinin bile işine geldiği gibi kullanılması şiddeti olabildiğine arttırıyor.
Bana göre şiddet, ekonomik ıkıntının yarattığı olumsuzlukların bile ötesinde bir duruma gelmiş vaziyette…
***
Sokakta gezen hemen herkes adeta Patlamaya hazır saatli bomba gibi.
Adam sabahın köründe korna çalıyor. Uyarıyorsun “sana ne kardeşim!” diye üzerine yürüyor.
Adam aracını yolun ortasına bırakıyor. Korna çalıp uyarıyorsun “yüzüne küfür ediyor”
Adama, sigara içtiği yerin yasak yer olduğunu hatırlatıyorsun “sana mı soracağım?” diye ayar veriyor.
Dönüp arkana gitmesen, bir karşılık vermeye kalksan kavga çıkacak.
Affetme, müsamaha gösterme, hoş karşılama hak getire…
Elinden gelse herkes herkesi hiçbir neden yokken bildiğin öldürecek…
***
Bu denli şiddet eğimli bir toplum olmamızın mutlaka bir çıkış noktası olmalı…
İşte bu çıkış noktasını bulmak için birileri üşenmemiş, Atasözleri arasında şiddet içerenleri tek tek çıkartmış…
Baktığınızda, şiddet odaklı bir toplum haline gelişimizin kaynağı da sanki az çok ortaya çıkmış oluyor.
***
İşte o Atasözleri:
-Dayak cennetten çıkmadır…
-Kızını dövmeyen dizini döver…
-öğretmenin vurduğu yerde gül biter…
-Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay…
-Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin…
-Oğlan doğurdum oydu beni, kız doğurdum soydu beni…
-Oğlan doğuran övünsün kız doğuran dövünsün…
-On beş yaşındaki kız ya erde gerek ya yerde…
-Evladın mı var derdin var…
-çocuğunu döven yedi göbek torunlarını döver…
-üç öğün kötek, bir öğün yemek…
-Kedinin kabahatini önüne koyarlar öyle döverler…
-Sopayla eğitilenin korkuları, umutlarından büyük olur…

..........

EMEKLİYİ “SÖZLE” MEMNUN EDİYORLAR NASIL OLSA...

Şairin biri zengin bir adama giderek büyük iltifatlarda bulunmuş...
Zenginin keyiflendikçe keyiflenmiş ve “Yarın gel de sana biraz para vereyim” demiş.
Şair ertesi gün sabah zenginin kapısına dayanmış.
Zengin “Neden geldin sen?” diye sorunca “Dün bana para vereceğini söylemiştin ya; onun için geldim” demiş şair.
Bunun üzerine zengin adam gülmüş “Amma salaksın ha! Sen önce sözle beni memnun ettin, ben de aynı şekilde seni sözle memnun ettim. Şimdi sana niye para vereyim ki?”
***
Fıkra sanki bugün emeklilerin düştüğü durumu anlatıyor.
Nasıl mı?
Fıkradaki Şair yerine Emekli koyun...
“Sözle memnun ettin” lafının yerine de “Oyla memnun ettin” lafını yerleştirin.
Niye para verilmediği zaten ortaya çıkıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,