Eskişehirspor, devre arasına puan tablosunda liderin 8 puan gerisinde girdi. Kâğıt üzerinde bakıldığında bu fark moral bozucu görünebilir. Ancak sezonun hikâyesini belirleyen asıl unsur, hangi maçlarda ve nasıl puan kaybedildiğidir.
***
Kırmızı Şimşekler’in özellikle lider Kütahyaspor ve hemen ardından Balıkesirspor ile oynadığı kırılma maçlarında yalnızca 1 puan alabilmesi, zirveyle aranın açılmasının temel sebebi oldu. Bu iki karşılaşma, “altı puanlık” maçlar olarak görülüyordu. Ancak sahadan istenen sonuçlar çıkmayınca, tablo Eskişehirspor adına ağırlaştı.
***
Özellikle Balıkesirspor karşısındaki puan kaybı, hesapta olmayan bir darbeydi. O maç, yalnızca puan değil, özgüven anlamında da kayıp yazdı. Es-Es, beklemediği bir anda ve beklemediği bir şekilde yara aldı.
***
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen gerçek şu: İkinci yarıda oynanacak 15 hafta ve ortada tam 45 puan bulunuyor. Bu ligde dengeler çok hızlı değişiyor. Bugün 8 puan geride olan bir takım, birkaç haftalık seriyle bir anda zirve yarışının tam içine girebilir. Burada belirleyici olacak unsur, hatalardan ders çıkarılıp çıkarılmadığıdır. Aynı yanlışları tekrar eden değil, aynı hedefe daha doğru adımlarla yürüyen kazanır.
***
Bu noktada gözler doğal olarak teknik direktör Hakan Şapcı’ya çevriliyor. Şapcı’nın ilk yarıdan net dersler çıkararak takımı ikinci yarıya mental ve taktiksel olarak daha güçlü hazırlaması şart. Büyük maçları oynayamayan değil, büyük maçları kazanan bir Eskişehirspor kimliği oluşturulmalı.
***
Doğru kadro tercihleri, maç içi hamleler ve özellikle deplasman performansı ikinci yarının anahtarları olacak. Eğer bu başlıklar doğru yönetilirse, bugün karamsar görünen puan tablosu yarın Eskişehirspor adına umut veren bir tabloya dönüşebilir. Son söz olarak, Zirve uzak değil, ama sabır, akıl ve doğru planlama olmadan da gelmez. Eskişehirspor’un ikinci yarıda vereceği tepki, bu sezonun kaderini belirleyecek.