ORHAN OĞUZ'A VEFASIZLIK!

Abone Ol

Eskişehir Tanıtım Grubu, "Orhan Oğuz'a Vefa Gecesi" isimli bir etkinlik düzenlemiş. İyi de akıl etmişler...

Bu tür "Vefa gecelerinde" benim aklıma genelde hep "vefasızlık yapanlar" gelir...

Orhan Oğuz, Eskişehir'in yetiştirdiği en büyük değerlerden birisi...

Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.

Adalet Partisi genel başkanlığı için Süleyman Demirel'in karşısına rakip olarak bile çıktı.

Marmara Üniversitesi rektörlüğü görevinde de bulundu...

Zaten lakabı da "Hocaların hocası"

Orhan Oğuz'un Eskişehir'e kazandırdığı en büyük eser ise "Eskişehir iktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'dir."

Oğuz, akademiyi 1958 yılında kurduğunda en büyük özelliği Türkiye'nin ilk İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olmasıydı...

Akademinin kuruluşu İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun olduğu binada gerçekleşmişti. Sadece bu bakımdan bile o binanın "tarihi bir değeri vardı!

Ancak, Cengiz Topel Caddesi'ndeki o bina bakanlık tarafından yıkıldı. Yerine çok katlı bina yapılacak...

O bina Eskişehir'in eğitim tarihi için sembol öneme sahipti...

"Yıkılmasın, gelecek kuşaklara aktarılsın" diye çok yazdık.

Eskişehir'de kampanyalar bile başlatıldı.

Ancak iktidara ve milletvekillerine sesimizi duyuramadık. Ne yazık ki "vefa gecesi" düzenleyen Sivil toplum örgütleri de "vefasızlık yapmayalım, burası yıkılmasın önerisi getirmekten de uzaktı...

Hatırlamak, plaket sunmak, ismini caddelere, parklara, köprülere vermek güzel. Ancak önemli olan "asıl hatıraları korumak"

Ne yazık ki, "korumadılar, yıktılar"

İşte en büyük vefasızlık bu!

Plaketle, belgesel göstermekle vefa olmaz!

-------------

SİYASETÇİNİN ÜSLUBU!

Erzurumlu gurbete gitmiş...

İstanbul'a...

Çalışmış, çalışmış daha sonra memleketine dönmüş. Karısıyla konuşmaya başlamış:

-Hanım, İstanbul'da kadınların üslubu çok değişik!

-Nasıl?

-Yumuşak, kibar...

Karısı anlamamış, biraz anlatsana:

-Akşam kocası eve gelince, İstanbullu kadın diyor ki, "Hoş geldin, sefa geldin" Nasılsın? Üşüdün mü?

Kadın, söyleneni anlamıştır.

Bir gün sonra Erzurum bildiğiniz gibi, kar kış...

Akşam, koca eve gelmiş...

Karısı güler yüzle kapıyı açmış:

-Hoş geldin, sefa geldin. Nasılsen iyi misen? Çok mu üşüdün! İt gibi titrersin!

...

Sözü üslubumuza getireceğim....

Her siyasetçinin bir üslubu var.

Yılların alışkanlığı var. Üslubu değiştirmek kolay olmuyor.

Sözü belediye meclis üyelerine getirmek istiyorum...

Şu aralar verdikleri kararlardan çok, üslupları ile konuşuluyorlar!

------------

YÜKSEK ÖĞRENİM!

Amerikalı şair Longfellow'un yüksek öğretim için söylediği bir cümle var.

Şöyle diyor:

-Eğer bir insan üniversiteden çıktıktan sonra, öğreneceği daha çok şey olduğunu öğrenebilmişse, yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur.

100 yıl önceki bu felsefeyi sanırım günümüzde "her yaşta eğitim" olarak çevirebiliriz.

Arada bir fark var...

Artık kimse öğrenmek için eğitim almıyor....

--------

OTOYOL TEPKİSİ!

Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı ismail arslan, otoyol projesinin Sivrihisar'dan geçmeyecek olmasına tepki gösterdi...

Arslan, Sivrihisar'ın yok sayılarak Bursa yolunun Beylikova üzerinden yapılmasına karşı olduklarını söyledi...

Sivrihisarlılar mutlaka haklı...

Ama Türkiye'de çevre yolunun geçmediği bazıturistik ilçelere bir göz atmalarında da fayda var...

Kim bilir belki otoyolun geçmemesi Sivrihisar için bir avantaj olur!

-------

BAKUNİN'DEN...

-Devler devliklerini ancak suç işleyerek sürdürebilir, zayıflar ise devlerin gözünde zayıflıkları ölçüsünde erdemli kabul edilirler.
-En ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde Çar'dan daha beter olacaktır.
-Eğer oy hakkı bir şeyi değiştirebilecek olsaydı, o hak da verilmezdi.

-Yok etme tutkusu aynı zamanda yaratıcı bir tutkudur.