22 Ekim Cumartesi günü Espark AVM yanında gerçekleşen “Pati Şenliği” etkinliğimizin olumlu gelişmeleri halen devam etmekte. Sosyal paylaşım sayfalarından, mail yoluyla, telefonlarla pek çok tebrik, teşekkür iletileri alıyoruz. Elbette mutluyuz gururluyuz. O gün neden düzenlendi, karşılığında neler yaşandığının güzel bir özetini yapmış ve bir teşekkür yazısı yayınlamış, can korumacıların sosyal paylaşım sayfasında, Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grup üyemiz Av. Mustafa Çakı. O paylaşımından kısa bir alıntı yapmak istiyorum:
“Satın Alma Sahiplen!
Evet, hafta sonu bu sloganla tüm Eskişehir Halkına Seslendik Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu olarak. Ne mi istemiştik bu seslenişle?
• Hayvan haklarının yokla, keşke olmasa arasında sayıldığı bir dönemde AZICIK TA OLSA UMUT istemiştik .…
• Sevgiye değer biçilemeyeceğine, sevginin satın alınamayacağına, yaşamınızı paylaşacağınız, tıpkı sizler gibi hisleri olan bir varlığı eşya gibi satın almamamız gerekliliğine dikkat çekmek istemiştik ….
• En güzel hayvanın kurtarılmış olan olacağını, bakımevlerindeki bir hayvanı sahiplenmenin yaşam kurtarmak olduğunu anlatmak istemiştik ….
• Hayvan hakları savunucuları olarak, insanların saygı ve merhamet çemberini, tüm hayvanları da kapsayacak şekilde genişletmek istediğimizi,
• Var olan tüm canlıların yaşam hakkının eşitlikçi ve adaletli bir düzen içerisinde savunulması ve korunması gerektiğini, bunun insanlığın doğaya bir borcu olduğunu hatırlatmak istemiştik..
• Türkiye’de hayvan hakkı savunucusu olarak mücadelemize ciddi bir katılım sorunu olduğuna, sıkıntıların çözümlerinde her şeyin yönetimlerden veya sivil toplum örgütleri üyelerinden beklenmemesi gerektiğine, vatandaşlarımızın da sorumluluk alarak çok şey yapabileceklerine dikkat çekmek istemiştik ….
Bu isteklerde ne derece karşılık buldunuz diye sorarsanız cevabımız teşekkür ve minnet ifadelerinden geçilmeyecektir. O gün, Eskişehirli duyarlı insanların ilgisi ve samimiyeti bizleri çok ama çok mutlu etti. Akut mensubu dostlarımızla birlikte gelen ufaklıkla birlikte tam 26 yavru bir yuva sahibi oldu. Bir yavrunun bile bakımevine dönmeyişi bizleri ne kadar mutlu etti, anlatmamız inanın mümkün değil. Bir ailenin parçası olma fırsatı tanıdıkları için bu koca yürekli insanlara ne kadar teşekkür etsek az. Umarız yaşamları mutluluk ve bolluk içerisinde geçer. Tabi o günde söylediğimiz gibi, ciddi de bir sorumluluk aldıklarını hatırlatmak korumacı olarak görevimiz.”
Av. Mustafa Çakı’nın dediği gibi, o gün amaçlanan, beklenen, yaşamayı arzu ettiğimiz ‘Umut’u fazlasıyla yaşadık. Hem barınaktan gelen bebek köpeklerinin tamamının sahip, yuva bulması hem de minik ellerin, çocukların anne babalarının kucaklarında o canlara dokunması, kucaklaması, onlar adına yaşamayı arzu ettiğimiz umudumuzu yeşertti, büyüttü, neredeyse kocaman bir ağaç yaptı.
Ebeveynler bir köpek gördüklerine çoğu kez yaptıkları gibi bu kez “aman elleme, ısırır, mikrop kaparsın” yerine çocuklarını o küçük masum canlarla buluşturdu, sevmelerine, dokunmalarına hatta kucaklamalarına izin verdi. Bütün bu yaşadıklarımız bize gösteriyor ki bu tür etkinlikleri daha sık aralıklarla daha çok yapmalıyız. Ve böyle içten, samimi, amacı salt can korumaya, can değeri bilmeye yönelik aktiviteleri başta hayvan savunucuları olarak bizler ve ardından toplumun tüm dinamik grupları desteklemeliyiz.