Bilmemek ayıp değildir. Öğrenmemek büyük kayıptır.
Sözünü çok severim. Herkesin her şeyi bilmesi imkânsızdır.
Bildiğini bildiği hâlde o bilgiyi araştırmaksa bilgeliktir.
Yunus Emre bizlere ne diyor?
“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır?”
Burada okumamız istenen; insanın kendisi olmasın?
Öğrenmeye, bilgiye kayıtsız kalıp sırtını dönme!
Dönen kişiler, toplumlar yıkılmaya mahkûmdur.
Osmanlı’da düşünceleri yüzünden idam edilen ilk bilim insanı Molla Lütfi olmuştur.
Tarihteki Molla Lütfi’nin dramı, Sokrates’in dramı ile benzer kodlar taşımaktaydı.
Emir Çelebi: “Hekimler anatomi bilmelidir.
Hayvan ve insan cesetleri üzerinde araştırma yapmalıdır.” dedi.
IV. Murad ölümle cezalandırdı.
Hezarfen Ahmed Çelebi: Osmanlı’da insan olarak ilk uçan kişi oldu.
Padişah IV. Murad bu uçuşla ilgili takdirini de dile getirmiştir.
Ayrıca Sarayburnu’nda bulunan Sinan Paşa Köşkü’nden sıra dışı olarak gerçekleşen bu uçuş olayını izlemiş ve Hezarfen Ahmed Çelebi ile yakından ilgilenmiştir.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde dile getirdiğine göre, Padişah tarafından bir kese altınla ödüllendirildiği söylenmektedir.
Daha sonra Padişah’ın Hezarfen Ahmed Çelebi’nin bilgisinden, becerilerinden ve cesaretinden korkmasıyla onu sürgüne yolladığı Seyahatnâme’de belirtilmektedir.
Sürgün olarak gittiği Cezayir’de 1640 yılında ölmüştür.
Bu bilim insanlarını yazmamın nedeni; insanlığın, bilinmeyenden korkmayan bilim insanlarından nasıl korktuğunu bilin diye yazdım.
“Bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek büyük kayıptır.” sözünü çok severim. Herkesin her şeyi bilmesi imkânsızdır. Bildiğini bildiği hâlde o bilgiyi araştırmaksa bilgeliktir.
Yunus Emre bizlere ne diyor?
“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır?”
Burada okumamız istenen; insanın kendisi olmasın?
Öğrenmeye, bilgiye kayıtsız kalıp sırtını dönen kişilerin oluşturduğu toplumlar yıkılmaya mahkûmdur.