Ne biliyoruz?

Abone Ol


İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendin bilmez isen, bu nice
okumaktır. (Yunus Emre)
Yunus Emre de burada kişinin kendi değerini bilmesi gerektiğine özellikle vurgu
yapmaktadır. Dünyayı ve uzayı bilmeye çalışan insan ne yazık ki kendi hakkında çok
az şey bilir. Kendini bilmek, düşünmektir. Düşünmek varlığı bilmektir, varlığı
bilmek, varlıkla var olmaktır. Sen gizli ilimleri bilmek için uğraş verirken bu ilimleri
iyi öğrenirsin, ama kendi ayıplarını görmeden bu ilimleri bilmenin sana sağladığı
faydayı öğrenemezsin. İnsanın hem kendi değerini hem de haddini bilmesi ilim
öğrenmekten bile önce gelir.
Sizler insanlara yardımcı olduğunuzda mutluluk duyarsınız. O insanın ihtiyacını
karşıladım ne iyi oldu dersiniz. Oysa siz farkında olmadan aynadaki kendinize
yardım etmiş oluyorsunuz ama bundan da bi habersiniz.
Bu etrafınızdaki insanlar ve ailem dediğiniz bütün bireyler sizin için birer sınav
sorusudur. Soruya özgürce cevap vermek ve istenen maddi veya manevi yardıma evet
veya hayır demek size kalmış. Yaşamınızdaki bütün kararları kimsenin tesirinde
kalmadan vermek sizin elinizde! Kararlarınızı size dikte ettirecek hiç bir güç yoktur.
Sen kararlarında özgürsün. Çünkü her kararınız, size olumlu veya olumsuz puan
kazandıracaktır. “Başkalarını yermek, kötülemek, övmek, takdir etmekle o insanları
değil; kendinizi yeriyor, kötülüyor, övüyorsunuz.” (Erdinç Özkan).
Sen bu yaşamda bu dünyayı sahiplenmeye kalkıyorsun. İnsanın hem kendi değerini
hem de haddini bilmesi ilim öğrenmekten bile önce gelir. Haddini bilmedikten sonra
çok şey bilmek bir işe yaramaz. Dünyada en zor şey, insanın kendini bilmesidir.
“Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride, illa edep illa edep”
Yunus Emre. Haddini bilmek kendini bilmektir; İşte bütün mesele bu sınırı bilmekte
yatmaktadır. Kendini bilmek, başkalarının senin hakkında ne düşündüğünden
kurtulmaktır. Bilge kimselerin onca bilgi içinden en çok aradığı bilgi: Kendini
bilmektir.