Marmara denizinde çevre katliamı yaşanırken çevre gününü kutladık.
Umarım; gerekli önlemler eksiksiz alınır.
Gereken neyse yapılır ve Marmara kurtarılır.
Çevre gününü kutlamanın ötesinde siyasi iktidar acilen harekete geçmeli.
Çünkü; yarın çok geç olabilir.
****
Marmara Denizi'nin bugünkü durumu, 90'lardaki Porsuk Çayı'nı anımsattı.
Kentte kanalizasyon sistemi yoktu.
Evsel atıkların yanı sıra; fabrikalar bir şekilde zehirli ve kirli atık sularını arıtmadan çaya boşaltıyorlardı.
En büyük kirleticilerden birisi de Kütahya ili sınırları içinde ki Azot fabrikasıydı ve Kütahya Belediyesi'nin arıtmadan
Porsuk Çayı'na boca ettikleri atıklar.
Eskişehir'de STK'lar tepki gösterdi.
Kütahya'ya giderek eylem yaptı ve sesini duyurdu.
****
Eskişehir'de ise yönetimin değişmesi ie belediyecilik anlayışında yeni bir yola çıkıldı.
Geçmişte, koku nedeni ile insanların yolunu değiştirdiği, canlı hayatının sona erdiği Porsuk Çayı temizlendi, Kanalizasyon sistemi devreye sokuldu ve çaya akıtılan kanalizasyon ve fabrika atıkları engellendi.
Yapılan çevre düzenlemesi ile birlikte Porsuk Çayı yeniden çevresine hayat vermeye başladı.
İnsanların uzaklaştığı Porsuk, yeni dönemle birlikte kenarındaki yeşil alanlarla bir numaralı cazibe bölgesi oldu.