Kurbanların eti kime, Kurban derisi nereye?..

Abone Ol

Öncesinde ve 4 günlük bayram arasından sonra iki “bayram yazısı” yazdık. İkisi de klasik, yazar geleneği olarak!..

Biraz da “nerede o eski bayramlar” klişesinden uzaklaşmak gayretiyle…Artık gazeteler (bizim yereller) ilk günü de dahil yayınlarına ara verdiklerinden arefe günüydü ilk yazı. Konusu;

-İslam geleneğinde kurbanın anlamı…

İkincisi de eski bayramlar klişesinden uzak. “Nasıl geçti bayramınız” klişesine, günümüzün bayram uygulamalarına eleştiri anlamında.

Dört günlük bayramın resmen sona erdiği Cuma günü Odunpazarı’nda “Behiç’in Çayevine” uğradım. Genellikle olgun yaşın Odunpazarlı müdavimleri orada. Bakıyorum, ilk karşılaşanlarda sohbet başlangıcı o günkü yazının değişik sorgulamadaki haliyle yazı başlığının aynısı;

-Nasıl geçti bayram!..

Birlikte oturduğum dostumuz gülümsüyor;

-Hüsnü abi, senin klişe dediğin başlık herkesin dilinde!..

Bir kurban geleneği daha…

Aramızdaki konu da oradan başlıyor zaten;

-Bayramların eski tadının, coşkusunun giderek kayboluyor olması!..

Çok kişi gibi bunu nicedir hissediyor, yaşıyordum bunu. Dostumuz bu ortak duyguyu “özlü biçimde” noktayı verdi;

-Bu yılın iki bayramında mahallenin bayram çocukları kapımızı çalmaz oldu!..

İşte çarpıcı gerçek bu… Bayramların genel değerlendirmesini yaptıktan sonra bir ayrıntıyı da hatırlatıyor;

-Kurban derisi toplayanların anonsları bile duyulmaz oldu!..

Ayrıntı da olsa, buyurun “yok olan” bir bayram geleneği daha!.. Özellikle de kurban bayramlarıyla ilgili. Öyle değil miydi “kurban” denildiğinde;

-Eti, kellesi, derisi ve daha ötesi!..

Deri için anonslu ricalarda bulunanların sokak aralarından yok oluşları bir yana, poşetler içinde konuya-komşuya et dağıtanlar kaldı mı?

THK devre dışı da, kime?..

Daha ötesinin en önemli unsuru her zaman için “kurban derisi” ve paylaşımı (!) geldi aklımıza. Derken kurban derilerini kimlerin topladığı ve buna ilişkin “kamusal” duyurular;

-Kurban derilerinizi Türk Hava Kurumuna veriniz ki!..

Öyle de yapılıyordu genellikle. Cumhuriyetin “sosyoekonomik” kurumlarından biriydi THK!.. Mustafa Kemal Atatürk’ün “istikbal göklerdedir” işaretini hayata geçirmek üzere kurulmuş resmi ve sivil kurum…

Buna ilişkin ilgili bir yasa ve iktidarların meşrebine göre sıkça değişen yönetmelikleri de.. Bunu hatırlayınca araştırdım ve ilgili son yönetmeliğe ilişkin bir yoruma rastladım. Sanırım 2013 yılına ait. Şöyle deniliyor;

Kurban bayramı öncesi herkesi yakından ilgilendiren karar, sessiz sedasız uygulamaya girdi. Resmi Gazete’de bugün yayımlanan değişiklikle Türk Hava Kurumu’nun kurban derisi ve bağırsak toplama yetkisi elinden alındı. Kurumun elinden alınan yetkiler arasında fitre ve zekat zarfı dağıtmak suretiyle yardım toplama da yer aldı.”

***

Ne dersiniz, kime verilmiştir o yetki?.. Tahmin ettiğiniz gibi FETÖ’nün örgütlerine, vakıflarına verilmiş olabilir mi?..

Unutmadan, o yorumda yer alan bir bilgi daha;

-Kurban derisi pazarı 100 milyon TL olarak ifade ediliyor!..

Üç yıl önceki rakam bu? Günümüzün “deri pazarı” kuşkusuz epey üzerindedir;

-Kimin, kimlerin payına düştü dersiniz?..